1982 yılında girdim kapıdan içeri.
Akşamları çalışıyorduk o zamanlar.
Oyunda görev alan arkadaşlarımın çoğunluğu mesai bitiminden sonra günün tüm yükünü omuzlarına alıp, çıkıyorlardı sahneye.
Hele provaya başlamadan önce yenilen, elden ele paylaşılan, peynir ekmek simit, puaçaların haddi hesabı yoktu.
Ekmeğimizi suyumuzu hatta cebimizdeki parayı paylaşıyorduk o zamanlar.
Bir başka havası, bir başka sıcaklığı vardı salonun.
Sahnenin sağında ve solunda iki adet soba vardı. Uzun yıllar kahrımızı çeken emektar Mustafa ağbi sobaları yaktığında, boruların rengi kızarır, prova öncesi tüm oyuncular, teknik ekip bir araya toplanmış, etrafında sıcak samimi sohbetler yapılırdı.
Sobanın üzerinde yanan mandalina kokusunu hiç unutamadım.
Tüm yorgunluklar unutulur, oyuna konsantre olunurdu.
Sonrasında Allah ne verdiyse, zaman zaman gece yarılarına kadar sahne üzerinde oyunu çıkarmak için çaba gösterirdik.
Ve uzun ve yorucu provaların ardından açardık perdemizi.
Oynardık oyunumuzu heyecan içerisinde.
Yan yana, omuz omuza selamımızı verir, alkışımızı alır, yüreğimiz pır pır ederek dağılırdık evlerimize.
***
Yıllar böyle geçti.
Soğuk bir günde, ısınmak için yakılan sobadan bir kızıl canavar çıkıp önüne ne gelirse yakmaya başladı. Yine bir oyun çalışılırken alevler sardı her yanı. Kısa süre içerisinde her yana sıçradı ateş. Kocaman, yaşlı binanın bedenini kapladı. Kızıl alevler yenildik maalesef. Karşı koyamadık gücüne.
Sahne, kırmızı perdeler, salon, kırmızı koltuklar, fuaye, arşiv, resimler, afişler, gişe, özetle anılar ve tüm yaşananlar,
Tiyatromuz yandı.
***
Tiyatro binası 1993 yılındaki yangında yok oldu.
Kirli bir duman gökyüzünde kaybolduğunda tiyatromuzdan hiçbir iz kalmadı.
Orası park şimdi.
Ordu’da 57 yıldır perdelerini kapatmayan Ordu Büyükşehir Belediyesi Karadeniz Tiyatrosunun (OBBKT) kurulduğu dönemde ilk kadın tiyatro sanatçısı Fatma Demirhan’ın adı verildi.
Sanat, ucu yıldızlara ve onların da ötesine kadar uzanan çok özel bir mumdur; hayatın sıradan mumu ise bulutlara bile zor yetişir.
Fatma Demirhan, Sanat Parkında ışığını yaymaya, aydınlatmaya devam edecek.