Covid-19 ile mücadelede yaklaşık 7 aydır yüzümüzden eksik etmemeye çalıştığımız maskelerin yüzde açtığı tahriş ve tahribatlara bugüne kadar uzmanlar henüz bir açıklık getirmedi.

Sağlıklı ve daha az hasarlı maske kullanımında maalesef pek doyurucu bilgiler elimizde bulunmuyor. Tabi kalite bakımından da bu maskelerin kullanım süreleri ne kadar onu da pek bilmiyoruz. Tek kullanımlık maskelerden tutun, yıkayıp yıkayıp yeniden kullanmaya devam ettiğimiz maskelerden çıkın.

Sebep her ne olursa olsun. Maske kullanmamada asla mazeret üretmeyin. Yok yüzüm tahriş oldu. Yok çenem ve çene altım kızardı, bozardı, yok kulağımın dipleri sızlıyor, burnumu kaşındırıyor, burnumdan kayıp düşüyor vs. gibi mazeretlere asla sığınmayın.

Ağızdan çıkan bu virüsün en az havada iki saat asılı kaldığını, nerede ve nasıl kapacağınızı artık tekrar söylememe gerek yok değil mi? Onun için maske, mesafe ve temizlik şart diyoruz ve yineliyoruz. Maskede mazeret olmaz.

Bu arada Ordu’da da yaya yoğunluğunun en fazla olduğu caddeler ve sahil bandında, sigara içilmesinin yasaklanmasının ardından polis ve bekçiler denetimlere başladı.

Altınordu ilçe merkezinde kalabalık alanlar olan Süleyman Felek, Sırrı Paşa, İsmet Paşa Caddeleri ve sahil bandında, koronavirüs salgınının önlemek, bulaşmayı azaltmak, kullanılan maskelerin düzgün biçimde kullanılmasını sağlamak amacıyla pandemi dönemi boyunca açık alanlarda sigara içilmesi yasaklandı.

Bunun üzerine polis ve bekçiler caddelerde denetimde bulunarak, vatandaşları uyarmaya devam ediyorlar. Yasaklara uymayan vatandaşlara ise Umumi Hıfzıssıhha Kanunu'nun 282'nci maddesi gereğince 900 TL idari para cezası uygulanarak, kanunun ilgili maddeleri gereğince de işlem yapılacağı belirtildi.

Denetimlerin sıkı tutulduğundan memnunuz. Zira vatandaşlarda konulan yasaklara ve alınan tedbirlere uysa, uyabilse daha da çok sevineceğiz. Maske kullanımının yanı sıra mesafemizi korumaya devam edeceğiz, temizliği elden bırakmayacağız ve aklımıza esen her yerde sigara da içmeyeceğiz. Kural ve tedbirleri de mazeretlerle aşmaya çalışmayacağız. Değil mi?