Korona ile ilgili alınan tedbir ve yasakların ardından “EVDE KAL” çağrılarına ülke genelinde neredeyse yüzde 70’lere yakın rivayet edilmeye başlandı. Ordu’ya da baktığımızda üç aşağı beş yukarı durum aynı gibi gözüküyor.
Evde kal sürecinde A’dan Z’ye bütün sektörler, kurumlar daha da önemlisi uzmanlar, psikologlar kendilerince telkin ve tavsiyeler vermeye başladı. Oturmamızdan kalkmamıza varıncaya kadar neredeyse herkes akıl hocası kesildi desem de yalan olmaz.
Arkadaşlar, sevgili okurlarım. Elbette güzel ve önemli tavsiyeleri alacağız. Uygulayıp, tatbikte edeceğiz. Zira göz ardı ettiğimiz bir sorumsuzluğu veya vurdumduymazlığı yeniden kurtarabilmek adına bu tedbiri ve yasağı fırsata çevirmek neden kimsenin aklına gelmiyor. Anlamış değilim.
Biz, Türk Milleti olarak Ata erkil bir soydan geliyoruz. Aile kültürümüz, ananelerimiz, manevi bağlarımız çok köklü bir milletiz. Gelin görün ki, hal böyle iken son yıllarda çöken ve erozyona uğrayan Aile Kültürümüzü neden yeniden pekiştirmiyoruz.
Düşünün aynı evde çocuk bir başka odada, anne veya babasından elinde ki telefondan mesaj çekerek su veya başka şeyler isteyip odaya ayağına çağırıyor. Veya herkes kendini bir odaya kapatıyor, kimse kimseyi rahatsız edemiyor veya etmiyor. İrtibat odadan odaya yine o canım telefonla sağlanıyor. Yalnız aile meclisi sadece günde iki veya üç öğün yemek masasının etrafında toplanıyor.
Şimdi bu mudur aile kültürü ve adabı? Örnekleri çoğaltmak elbette çok ancak daha da ileri gitmek istemiyorum. “EVDE HAYAT VAR” sloganı boşa söylenmiş bir laf değil. Evinizi otel odasına çevirmenin size hiçbir faydası ve artısı olmaz. Aksine aile bireylerinin birbirleriyle manevi duyguları pekiştirerek kaynaşma ve birbirlerini anlama sürecine girmeleri daha doğru olur diye düşünüyorum.
Evi kendinize zehir etmeyin. Oturun birbirinizle konuşun. Sırayla birbirinizi dinleyin ve anlamaya çalışın. Dövüş, kavga etmeden, birbirinizi kırıp, incitmeden oturun konuşun. Boşta kalan zamanlarınızda da hobilerinizi geliştirin. Kendinizce bir şeyler üretin, üretken olun. Aile Kültürünün yanı sıra paylaşma kültürünü de geliştirin. Oturun oturduğunuz yerde, “EVİ KENDİNİZE ZEHİR ETMEYİN!”