Vaka sayısı artıyor. Hayatını kaybedenler korkutuyor bizleri. Durum ciddi. Ama halen “Acı patlıcanı kırağı çalmaz” modunda yaşayanlar var.

Oysa yetkililer bangır bangır bağırıyor.

“Bana bir şey olmaz deme, acilen önlemini al kardeşim…”

Son günlerin en önemli konusu koronavirüs dünyayı kasıp kavuruyorken biz toplumca her zaman olduğu gibi 'bana bir şey olmaz' mantığı ile yaşamaya, gezmeye, kalabalık ortamlara girmeye devam ediyoruz.

Hemen hemen her gün, her saat yayın organlarından yapılan uyarılara kulak ver. Virüs yayılıyor. Kendini düşün, sevdiklerini düşün. “Atın ölümü arpadan olsun” mantığıyla nereye kadar.

Maske takmış vatandaşlar dolaşıyor ortalıkta. Kimilerinde eldiven.  Kolonya, dezenfektan taşımaya başladık çantamızda,  ceplerimizde. Gel, eğer acil bir durum yoksa evinde kal kardeşim. Potansiyel risk taşıyorsun.

Sağır sultan bile duydu. Hepimizin biraz daha hassas olması gereken ortak kullanım alanlarında hijyene yönelik farkındalık çok önemli.

Cep telefonları, bilgisayarlar, mauslar, yürüyen merdivenlerde elle tutulan alanlar, ortak tuvaletler, para, toplu taşıma araçları ve kapılar en çok dikkat edilmesi gereken noktaların başında geliyor.

Bunun yanında kişisel hijyeninize dikkat etmeniz, kendinizi korumaya almanız ve başka insanlardan belli bir mesafede durmaya çalışmak şart.

Bugün caddede, sokakta, sahillerde, parklarda geçireceğimiz güzel zamanlar, yarın sevdiklerimize zarar verecek, pişmanlık dolu durumlara dönüşebilir. 

“Evde kal kardeşim…”

Sık dişini.

Her şeyin geçtiği gibi bu da geçecek ama geçene kadar biraz sabır, biraz dikkat.

Kendimizi, sevdiklerimizi, komşularımızı ve ülkemizi düşünerek hareket etmemiz gereken bu dönemde evlerinizden dışarı çıkmayın.

Bu topyekûn bir mücadeledir.

Unutma; 'Bize bir şey olmaz' mantığı ile yaşamaya devam edersen,

Yaşamazsın kardeşim.

Ve yaşamadığın gibi, yaşatmazsın da.

Ölmeyin, öldürmeyin…