İdlib’te verdiğimiz 34 şehidimizin kanını yerde bırakmayan Mehmetçiğimizin kararlılığını gören Amerika ve Rusya birkaç gündür başladılar yine Türkiye şöyle dostumuz, Türkiye böyle dostumuz, Türkiye en kıymetli ve değerli dostumuz demeye…

Trump ve Putin’e de halkımız, “Ufak atında civcivler de yesin” diyorlar. Halkımız haklı değil mi? Hem de sonuna kadar haklı. Mademki dostuz, dost kara günde belli olmaz mı dostlar? Ciğerlerimizin yandığı şu günlerde dostlarımız o kadar çoğalmış ki, NATO, BM, AP timsah gözyaşlarına bürünerek dost diye kolumuza girmeye, elimizi tutmaya çalışıyorlar.

Şimdi bu millet, bu Amerika’ya sormaz mı? Madem dostsunuz, bizden aldığınız Liraları, dolara çevirip bizim savunma sanayimize vermek üzere teslim etmeniz gereken Patroitler nerede? Bu milletin alın teri ile size gelen o paraların karşılığı nerede bay Turmp? Göster bakalım şimdi dostluğunu da görelim bakalım. Gönderebilecek misin Patroitleri?

Yine bu millet sormaz mı Rusya’ya? Ey Putin, yanar döner Putin, mevsimlik dost Putin. Madem iyi bir müttefikiniziniz, mademki dostluğumuzun zedelenmemesi için özenle gayret gösteriyorsunuz. Nerede bize taahhüt ettiğiniz S 400’ler? Teslimatlar ne zaman? Dostluğunu tepemizden aşağı bomba yağdırmakla göstermedin mi? Söyle bakalım kendini nasıl affettireceksin?

Senaryo görüyorsunuz ne kadar vahim değil mi? Amerika zamanında Patroitleri teslim etmiş olsaydı keza Rusya sözünde durmuş olsaydı, bugün Türkiye’nin elinde hem Patroit hem de S 400 olmuş olsaydı Suriye’de nasıl bir cehennem yaşanırdı acaba?

Bunlar senaryoyu birlikte kurmuşlar. Biri Suriye’nin doğusunda biri de batısında istedikleri gibi at koşturmaya devam ettikleri için teslimatları yapmadılar. Eğer yapmış olsalardı kendi kurdukları cehenneme kendileri düşeceklerdi. Evet sözde dostlar, ben Yüce Türk Milleti adına soruyorum. Bu kara günlerimizde hani Patroitlerimiz, hani S 400’lerimiz?