Türkiye’de yaklaşık 13 Milyon kişinin kara listede olduğunu görünce hiç şaşırmadım. Çünkü konuyu yakından takip eden bir gazeteci olduğum için de bu rakam aşağı yukarı beklediğim bir rakam oldu benim için.

Bu konuyu işin ta başından beri yazıp çizip ve uyarıyoruz. Ama uyarılarda nafile çıktı son 9 yıldır. Bakın rakam 9 yılda 1.5 milyondan bugün 13 milyonlara kadar çıktı. Zira kimin umurunda 13 milyon insanın ailelerini de göz önüne alırsak ocaklar sönmüş, kimsenin umurunda değil.

Bu ocakları söndüren kim? Merkez Bankası, Devlet bankaları, yabancı bankalar, BDDK değil mi? Bakın bugün ülkemizde kara listeye giren, temerrüde düşen ve icralık olan 13 milyon kişi bulunuyor.

Ekonomik krizin darbe vurduğu Türkiye'de esnafından çiftçisine, memurundan işçisine, emeklisinden dul ve yetimine tüm yurttaşların borç batağına saplandığını artık sağır sultan bile biliyor. Borçlarını ödeyemeyen, icralık olan, kredi batağına düşen ve büyük bir bunalım yaşayan herkes çözüm istiyor.  

Ülkemizde kredi ve kredi kartı kullanan ama ödeyemediği için ve çeklerinin arkasını yazdırdığı için söz konusu kara listeye düşen, temerrüde düşen ve icralık olan 13 milyon kişinin olduğu ifade edilmektedir. Ekonomik krizin yaralarını bir an önce sarmamız gerekiyor mu?

Yanlış politikalar nedeniyle esnafın kepenk kapattığı, sanayicinin iflas ettiği, üretenin tarımdan uzaklaştığı Türkiye'de ekonomik ve siyasi krizin yaşamı cehenneme çevirdiği ülkemizde bana göre ülkemiz, hala tarihinin en ağır ekonomik ve siyasi krizini yaşamaktadır.

Bundan yaklaşık 14-15 ay önce döviz ve faizlerin çok artması sonucu bir Dolar 7.2 lira, faizler yüzde 40'lara kadar dayanınca esnaf, memur, çiftçi, işçi ve emekliler kısaca tüm vatandaşlarımız derin bir kriz içine girmemiş miydi?

Gelin şimdi 2019 yılında ekonomide yaşanan acı tabloya birde rakamlarla bakalım. Ocak-Temmuz 2019 döneminde vadesinde ödenmediği için bankalar tarafından protesto edilen senet sayısı yüzde 13.1 oranında artarak 574 bin 212'ye çıktı. Protesto edilen senetlerin parasal tutarı ise yüzde 31.1 oranında artarak 12.4 milyar liraya ulaştı.

Türkiye'de yaklaşık 70 milyon  kredi kartı ve 160 milyon banka kartı bulunuyor. Kredi kartı borcu 1 Ocak-23 Ağustos 2019 arasında 9.9 milyar lira artarak 528.11 milyar lira oldu. Bu borcun 416.4 milyar lirası tüketici kredilerinden, 111.7 milyar lirası kredi kartlarından kaynaklanıyor. Takibe alınan tüketici kredisi ve kredi kartı borcu ise 2.8 milyar lira daha artarak 23 Ağustos 2019 itibarıyla 21.5 milyar lira oldu. Sadece kredi kartı borcu yüzünden yasal takibe düşen 3 milyon kişi var.

"ACİLEN SİCİL AFFI GETİRİLMELİ"

Merkez Bankası'nın faiz indiriminden sonra kamu bankalarının da faiz indirimi yaptığını da göz önünde bulunduracak olursak indirilen faiz oranları nedeniyle tekrar borçlanmaya yönelen bir kısım vatandaşımız olumsuz durumlarla karşı karşıya kalmışlardır.

Bu vatandaşlarımız, daha önce kullandıkları kredileri nedeniyle ödeme güçlüğüne düşmüş ve yasal takip altında kalmışlardır ve vatandaşlarımıza 5 yıl boyunca tekrar bir kredi kullanma hakkı tanınmamaktadır.

Bir başka deyişle beş yıl boyunca cezalı duruma düşmüşler. Temerrüde düşen vatandaşlarımız 2003-2009 yıllarında çıkarılan kredi sicil affının bu dönemde de çıkarılmasını talep ediyorlar. Bu da hükümete karşı benden söylemesi.

BATIK KREDİLER  139 MİLYAR LİRAYI AŞTI

Bu arada vatandaşın bankalara olan kredi ve kart borcu 542 milyar liraya ulaşırken, bankaların batık kredi miktarı da doludizgin artarak 139 milyar lirayı aştı. Bankacılık sektörünün kredi hacmi, geçen hafta 6 milyar 662 milyon lira azalarak 2 trilyon 556 milyar 88 milyon lira oldu. Daha ne diyeyim. Top sizde artık beyler. Atın şu sicil affı golünü hayrınıza da millet bir rahat nefes alsın…