Tekerlek kırıldığında yol gösteren çok olur. Gelin kırılmadan önce çare bulalım, gerekli önlemi alalım.

Son günlerde Ordu’nun gündemi malum. Hastalıklı ruh haline sahip adamın birisi çıktı, geleceği aydınlık, fidan gibi bir genç kızı katledip dahası bir ailenin ocağına ateş atıp gitti. Yangın devam ediyor. Kim sorumlu, kimlerin ihmali var konumuz o değil.

Lakin güvenlik önemli. Adam 48 saat boyunca aramızda dolaşıyor, biz onunla şehrin en işlek caddesinde Sırrıpaşa’da omuz omuza yürüyor, aynı kaldırımları adımlıyoruz ve hemen yanı başımızdaki adamın insanlıktan çıkmış bir canavar olduğunun farkında bile değiliz.

Sonuç: Bedeli günahsız, masum, gelecek adına büyük hayalleri yüreğinde besleyen Ceren’ler ödüyor.

Hemen aklınıza şu soru takılıyor. Yaşadığınız kent ne kadar güvenli?

İnsan yaşadığı şehrin cadde ve sokaklarında dolaşırken kendisini güvende hissetmeli. Bu yaşam konforu adına önemli bir kriter.  

***

Ordu Büyükşehir Belediyesi Meslek ve Sanat Eğitimi Kursları (ORMEK)’te kurslara katılıyoruz.  Emeği geçenlere teşekkür ediyoruz.

Burada, Büyükşehir sınırları içerisinde ikamet eden vatandaşlarımızın bilgi ve beceri yönünü geliştirmelerine, ev ekonomilerine katkı sağlamalarına yönelik gerçekten harika faaliyetler gerçekleştiriliyor. Sanatın gelişmesi ve sanatçıya önem verilip, insanların kendilerini keşfetmelerini sağlıyorlar.

Haftanın yedi günü onlarca farklı faaliyetler içerisinde olan binlerce kursiyer binaya girip çıkıyor. Kurs saatlerimiz akşam 17’den sonra başlayıp. Saat: 20.00’a kadar devam ediyor. Kışın havanın soğuk olduğu ve erkenden karardığı bu günlerde dışarı çıktığımızda, o sokakta in cin top oynuyor. Yavaş yavaş dağılan sınıflarla kaç kişi ilgileniyor dersiniz? Sadece bir bayan personel.

Şimdi işin acı gerçeğinden bahsetmek gerekirse, yaşanılan hiçbir olaydan ders almadığımızı, çabuk unuttuğumuzu söyleyebilirim. Binlerce kursiyerin kapısından girip çıktığı ORMEK’te  güvenliği sağlamak adına, tek bir güvenlik görevlisi yok.   Herhangi bir olay, bir saldırı gerçekleşmiş olsa, hırsız, arsız, uğursuz, sarhoş, berduş yada hasta ruhlu birisi girse kapıdan içeri. Ne olacak sizce? Nöbetçi bırakılan bayanla karşı karşıya kalacak.

Sonrası malum…

Sonra yine istemediğimiz kötü bir şeyler yaşanacak…

Sonra ateş düştüğü yeri yakacak.

Sonra yine gazetelerde, televizyonlarda haber olacak.

Sonra büyüklerimiz beyanatlar verecekler üzgün surat ifadeleriyle. Üzüntülerini dile getirecek hepsi.

Sonra…

Hadi, tekerlek kırılmadan…