İlk cümlem korkmayın olsun fındık üreticilerine. Ordu’da 3-4 gündür sahada geziyorum. Bildiğiniz gibi bahçeye girmemize sayılı günler kala fındık eksiği görmeye gelen üreticilerin bugünlerde ki tek endişesinin de acaba fındık fiyatı kaç lira olur diye…
Şimdi OHAL ilan edildi. Hükümet fındığa sahip çıkar mı? Çıkmaz mı? Belli değil. TMO ve Tarım Kredi Kooperatifleri fındık alır mı? Hükümet OHAL’den önce verdiği sözü tutar mı, tutmaz mı? Gardaşım bizim bu halimiz ne olacak. Kimse de çıkıp doğru düzgün bir açıklama da yapmıyor diyen fındık üreticileri bu sorulara bugünlerde fazlaca cevap arar oldu.
Yazımın başında da sevgili üreticilerimize söyledim korkmayın diye. Çünkü bu OHAL sivil harekete yapılan bir uygulama değil. Bu OHAL hükümet içerisinde yani devlet içinde yapılacak olan bir temizliğin gerekliliği içindir.
Biz millet olarak da son 4 yıldır kalkınma hamlelerini elinden bırakmayan ve ekonomik istikrarın kaybolmaması için kendimizden yeterince fedakarlık yapmadık mı? Yaptık. Mültecilerinden tutun, sığınmacılarından çıkın bir lokmamızı dahi bölüşmedik mi? Bütün bu süreçte nasıl ki devlet milletin elini bırakmadıysa, milletinde devletinin elini bırakmayacağını bütün dünya görmedi mi zaten?
Onun için biz güçlü bir ülke olduğumuzu asla unutmayalım. Birileri her ne kadar devletin içi çürümüş, boşaltılmış dese de ben bunlara da itibar etmiyorum. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, milletine ne söz verdiyse er geç yerine getirir. Eğer devletimiz, Nisan ve Mayıs aylarında biz fındık üreticisinin yanında olacağız diye söz verdiyse, hiç merak etmeyin, OHAL MOHAL dinlemez, üreticisinin yanında olmaya devam eder.
Ekonomi ve kalkınma pencerelerinin içerisine de bakacak olursak, OHAL serbest piyasada da fırsatçılığa neden olamayacak. Üretici sadece fındığına sahip çıksın. Erken pazara indirmesin, bu devlet hak ettiği değeri bu kez fazlasıyla verecek. Zaten bir avuç fındığımız var. OHAL’de neyin tasasını taşıyoruz ki. Herkese bereketli, hayırlı bir fındık sezonu diliyorum…