Suç, karşılığında cezayı müeyyide olan her türlü iş, oluş, eylem ve hadisedir.
Bir meselenin suç teşkil edebilmesi için maddi ve manevi unsurunun oluşması gerekir.
Hal böyleyken her türlü tehdit, hakaret, yaralama gibi hadiselerde adi suç sayılır.
Suçun kabulü için; derinliği, içeriği ve kapsamı bilinmesi şarttır. Suçların nevi şahısların siyasi görüşlerine göre değerlendirilmez. Kanun herkese eşit ve adaletli hükmeder. Yani her birey adalet karşısında eşittir.
Son yıllarda yapılan değişikliklerde yanlış anımsamıyorsam beş yıla kadar cezası olan suçlarda zanlılar tutuklanmıyor denetim serbestliğiyle bir daha işlememesi koşuluyla serbest bırakılıyorlardı.
Oysa günümüzde şahısların anlına veya kıçına yapıştırılan siyasi figürleriyle değerlendirmeler yapılmaktadır. İşte ben buna hem alınıyor hem de içerliyorum.
Yargının üzerinden o kirli ellerinizi lütfen çekiniz.
Kadının biri ahmakça başka bir kadını sırf baş örtüsü takıyor diye darp etmiş. Öncelikle belirteyim ki eğer doğruysa bu olayı gerçekleştiren kadını ve destekçilerini şiddetle kınıyorum. Ancak bu şahsın tutuklanması da siyasi bir olaydır.
Çevremizde görüyoruz kasten yaralama olaylarında yargılama tutuksuz devam etmektedir. Yukarıda ki örnekte halkı kin ve nefrete yoğunlaştırılıyor denmesi sadece zayıflıktır. Ferdi olarak yapılan bu yaralama olayında zanlının tutuksuz yargılanması gerekirdi.
Başka bir olayda hakaret ve tehdit olmadan Cumhurbaşkanı ve efradına sırf eleştiri var diye şahısların sorgulanması ve tutuklanması da demokrasimiz adına ayıptır.
Bir suç varsa karşılığında da ceza vardır.
Ancak bir gün herkese gerekli olan adalet, eşit dağıtılmalıdır.