KENDİMİ KÖY YUMURTASI GİBİ HİSSEDİYORUM..
Asgari ücretle dört bin küsur köy yumurtası alabiliyormuşuz.
Ben demiyorum. Vekilim diyor.
Vekilim Manisalı. Biliyorsunuz bir zamanlar Manisa tarzanı bile vardı.
Dört bin köy yumurtası. Yani bir kamyonet dolusu yumurta. Hemde asgari ücrete.Her gün üçer üçer kırıp yeseniz size bir sene yeter.
Ancak bu ücrete yağı, tüpü, ekmeği dahilmi onu açıklamamış.Ekmeği dahil olsa iyiydi .. yumurtanın yağına bandıra bandıra yerdik.
Vekilim nerden bilsin. “Yumurtanın tuzu yok.. Gözlerimde uyku yok”.
Mecliste bulmaca çözen 25 milyar maaş alan vekilimi bir anda dinleyince kendimi köy yumurtası gibi hissetmedim değil.
Bir vekilim daha vardı. Hani simitçi vekil.
Her öğünde simit yersek ay sonunda bile bir kenara birkaç lira bile biriktirebiliyormuşuz..
İşte ekonomi buna derler.
Süper ,zeki vekillerimiz bunlar.
Bunların rehberi A haber, hocalarıda Nihat Hatipoğlu oluncada bizlere de itaat etmek düşer elbette..
Dini , imanıda bozdu kimi şerefsizler.
Sadece dini, imanı mı?Simitle, yumurtada bozuldu sayelerinde.
Milleti yoksullukla terbiye etmeye kalkan zihniyetle, kaçak bina diken zihniyetin bizlere dayattığı ekonomi modelide bu kadar olur işte..Yatlarda özge, kürsüde bilge ekonomi bakanımızla bukadar olur işte..
Nihat hoca kaçak otel işletir. Cübbeli yanmaz terlik satar, Mahmut hoca cennet duası okur.Menzil şeyhinin şeyini öptürür, Fetö bunağı pensilvanyada çiftlik işletir.
Vatandaş çay simitle vede tavuk kıçından çıkacak yumurtayla hayata tutunmaya çalışır.
Sözüm meclisten dışarı..
Kendimi öğleye kadar simit öğleden sonra köy yumurtası gibi hissediyorum..