He valla he billaha dürter mi dürter.
Nasıl ki iki Trabzonlu İstanbul da birbirini dürtüyor ilimizde de Müslüman Müslümanı dürtüyor.(dürtüyor diyince aklınız belden aşağı çalışmasın)
Gelelim konumuza:
Genç bir adam yıllarca okuyup üniversiteyi bitirdi. Ama iş bulamadı. Zemberek ağızlılar dedi ki:
Senin lehçen bozuk.
Diksiyonun bozuk. Oysa bu muhterem yıllarca Ordu Süper Amatör Ligte Gol Kralı olmuştu. Umutsuzluğa düşen bu genç adam ah etti. Bir gün işe girersem koca bir büyük baş hayvanı devirip fakir fukara ve halka yahni yapıp yedireceğim dedi. Yani adak adadı.
Genç adamın babası adaklık hayvan parasını oğlundan alarak onun dileğini yerine getirmek istedi. Öncelikle her daim alış veriş yaptığı kasaba gitti. Selamun aleyküm diyerek içeri girdi.
Aleyküm selam ile karşılandı. Bana iki yaşın üzerinde bir hayvan lazım dedi.
Kasap :
Biz kilosunu otuz bir türk lirasından kesiyoruz dedi. Baba olabilir dedi. Ama “ adaklık kriterine” uygun olmalı dedi. Ve kasap bir yere telefon ederek otuz bir lira olan etin kilosu kırk bir liraya çıktı.
Genç adamın babası neden böyle olduğunu sorduğunda kasap adaklık olunca işler değişiyor dedi.
Muhteremin babası kızgın bir halde kasaptan ayrıldı. Bunlar nasıl Müslüman ,bu nasıl bir inanç ,bunlar Allah tan korkmuyor mu diye söylendiğinde karşılaştık. Durumu bana anlattı. Ve beraberce yakın bir köye gittik. O arada büyük baş hayvan sahibi ile anlaştık. Hayvan sahibi de babaya dönerek hileden ,ardan ,şereften , namustan bahsetti. Çocuğun babası ve ben şaşırdık. Ortam gerçekten bu kadar kötü mü diyebildim. Herkes herkese madik atıyor da Allah tan korkmuyorlar mı diyebildim.
Genç adamın adağını kesip yahni yapılmak üzere celebe eti teslim ettik.
Sahi sizce de Müslüman Müslümanı dürter mi???