Aylardır yazıp söylüyoruz şu İran Yolu Kavşağında yayalara ayrılan geçiş sürelerinin çok kısa olduğunu. Ne anlayan var, ne dinleyen var, ne de çözüm noktasında arayışlar veya yaptırımlar var.

Son gelen açıklamada ise neymiş efendim, sırf trafik akışının aksamaması için yayaya geçiş üstünlüğü 6 adım veya 6 saniye ile sınırlandırılmış. Neymiş efendim, araç geçişlerinin yığılma yapmalarının önüne geçmek için konulan bu uygulama insan sağlığından daha önemli ve daha öncelikliymiş.

Meşhur İran Yolu Kavşağını bilmeyen yoktur. Burada kavşağın olduğu yeri gözünüzün önüne bir getirin şimdi. Kavşaktan otogar istikametine doğru veya otogar istikametinden kavşağa doğru bulunan ışıklarda yayalara yeşil ışık yandığında 15 metrelik yolu 6 saniyede geçtin geçtin. Yoksa dımdızlak yolun ortasında kalırsınız.

Yaya geçiş üstünlüğüne yanan yeşil ışığın yüzlerce keşfini yaptım. Onlarca haberini yaptım. Ama yine üzülerek yazıyor ve söylüyorum ki bu sorunu tınlayan yok. Çözüm için kılını kıpırdatan yok. 6 saniye de karşıya geçmek için ya uçmanız lazım ya da ayaklarınızın altına birer zıp zıp takarak bir, iki, üç diyerek karşıya geçmeniz lazım.

Ben aslında yetkililere hak veriyorum. Neme lazım yaya geçse de olur geçmese de olur. Değil mi? Aslolan araç üstünlüğü, insan ha var, ha da yok. Ne gerek var canım.

Nasıl olsa bu yoldan yaşlılar, engelliler, özellikle görme engellileri ve tekerlekli sandalye kullananlar, okul zamanları minik öğrenciler, analar, babalar, bacılar, teyzeler, halalar yani envaın çeşit insan türü geçmiyor değil mi?

Devam edin siz böyle devam. Kardeşim, güzel kardeşlerim bu kavşakta gerek araç ve gerekse yaya geçiş üstünlüklerini sağlayamıyorsanız o zaman bu kavşağa haftanın her günü sabah 07.00’den akşam 19.00’a kadar iki tane trafik polisi dikin Allah aşkına.

Bana yazmaktan, uyarmaktan gına geldi, size hala hiçbir şey gelmedi mi? Nedir bu? El insaf yani kardeşim el insaf. Bu tutum, bu vurdumduymazlık, bu ilgisizlik, bu sorumsuzluk nedir? Nedir Allah aşkına…