Tam üç ay boyunca uzak kaldım memleketimden. Tahıl pazarında buluştuk dostlarla. Çay içerken muhabbet ettik özlemle. “Ne var, ne yok?” diye sordum merakla.

Gülümsediler. Bıyık altından, bakışlarında hüsran. Dudak bükerek  özetlediler kısaca. “Aynı tas, aynı hamam…”

***

Sırrı paşa caddesi kalabalık her zamanki gibi.  Cafelerin önü tıklım tıklım.  Sokakların kesiştiği yerlerde sağlı sollu satıcılar  var yine. İncir satıyorlar, simit, uçan balon, kornişon hıyar,  sarımsak, üzüm… Siyah tenli Afrikalı bir adam tezgâh açmış, saat satıyor orta yerde.  Ara sıra Suriye’li vatandaşlar geçiyor yanımızdan yöremizden, nelere alışmadı ki bu millet, buna da alıştık galiba, eskisi gibi dikkat çekmiyorlar. Müzik yapıyor gençler, önlerinde para atılan ufak kutular.  Ve yine aynı adam bağırarak geçiyor yanımdan.

“On tane bir Lira…” Yara bandı satıyor, uzun beyaz sakallı adam.

Fındık yine aynı fındık. Millet bin bir zahmetle toplamış ama tarih bir kez daha tekerrür etmiş ne hikmetse.  Aynı insanlar, aynı kurumlar, aynı firmalar, aynı ağızlar, aynı cümleler, aynı tartışmalar, aynı suçlamalar… Al geçtiğimiz seneleri koy bu senenin üzerine. Değişen bir şey yok yani. Şaşırmadım.

Belediye seçimlerinde çarşaf çarşaf açıklanan projelerden bir haber olmadığını söylediler. Henüz icraat kısmına geçilememiş nedense. “Acele etmeyin, bekleyin,  nasıl olsa daha çok vakit var.”dedim, geçiştirdim.

Bir de kaz dağıtmış Hilmi bey.  Daha önceleri koyun dağıtmıştı. Tam 330 adet. Akkuş fasulyesine de el atmış…

“Ordu’da yeni bir kalkınma modeli oluşturuyoruz. Buna kırsal kalkınma veya sosyal kalkınma diyebiliriz. Bugün burada üreticilerimize dağıttığımız kazlar bunun bir ayağıdır.”demiş.

Bu nasıl bir ayaktır hep birlikte görüp, şahit olacağız.  Lakin kaz deyip geçmeyin sakın.  Tüyleri yolunmuş kazdan elde edilecek kazanç çok tatlı. “Kaz gelecek yerden tavuk esirgememek ” atasözü de kazın ne kadar değerli bir hayvan olduğunu bizlere kanıtlar gibi. Alın size birkaç özelliği.

Kaz eti lezzetli. Yumurtası doyurucu ve lezzetli. Ciğeri 1 kg ağırlığa kadar çıkmakta. Kaz tüyü çok kıymetli. Kaz tüyünden yastık ve yorganla uyumak harika bir şey.  1 kg kaz tüyü 10 adet kazdan elde edilmektedir. Kaz tüyünden yapılmış mont ve yelekler de aynı şekilde yumuşak ve sıcak.  Bunun yanında bir de kazın ayağı var her daim dilimizde pelesenk.  Onu ilerleyen zamanlarda göreceğiz.

Kaz, koyun, fasulye derken, memlekette zaman hızla akıp gidiyor. Ben bu yazıyı kaleme alırken fındık yine tepe taklak olmuş, vatandaş sinirli, her zamanki gibi burnundan soluyor.

Değişen pek bir şey yok memlekette. Lakin kazın ayağı çok önemli…