Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sezon öncesi açıkladığı fındık fiyatları ve TMO tarafından alınacağının garantisinin vermesinin ardından gözler başta Ordu olmak üzere Karadeniz’de fındık yetiştiren illerin siyasi ve sivil toplum kuruluşlarından gelen haberlere çevrilmişti.

Fiyatı yüzde 70’lere yakın bir kesimin beğendiği diğer bazı kesimlerinde yaptıkları özeleştirilerde maliyetin biraz üstünde olduğu ancak refah payının yetersiz olduğuna dikkat çekilmişti. Şu ana kadar henüz üretici ve serbest piyasa tarafından da fiyat konusunda net bir açıklama olmadı.

Bölge milletvekillerinin yaptıkları uyarılarda, üretici eğer aceleci davranmazsa bu sene ki fındık ürünlerini 20 TL ve üzerinde satabileceklerini de söyleseler de genel şablonda bir memnuniyet söz konusu olduğu ortada gözüküyor.

Şimdi belli başlı konularda sorunu çözülemeyen emanete fındık bırakma ve lisanslı depoculuk ile ürün ihtisas meselelerine ivedilikle el atılmalı diye düşünüyorum. Önceliğinde emanete fındık bırakma konusu olması gerektiği kanaatindeyim.

Öyle ki, yurt dışında ve il sınırları dışında yaşayan vatandaşlarımızın en önemli sorunu emanete fındık bırakmak veya erkenden satıp dönüş yolunu tutmaları oluyor. Hal böyle olunca bu durum başta tekelci olmak üzere alivrecilerin işine daha da çok yarıyor.

Emanete bırakılan fındığın tonaj bakımından yüklü miktarlar tuttuğunu biliyoruz. Bu duruma TMO, FİSKOBİRLİK ve Tarım Satış Kooperatifleri ile Ziraat Odaları müdahil olmalıdırlar. Eğer Ticaret Borsası Ürün İhtisas Borsasını ivedilikle kurabilirse bu sorunda ortadan kalmış olacak. Yanir bir taşla iki kuş vurulmuş olunacak.

Lisanslı Depoculuk konusunu da bu sene masaya yatırmak zorundayız. Yalnız fındık değil, başta kivi de olmak Ordu’da yapılan organik tarımda dahil bir çok üründe de Lisanslı Depoculuğa ihtiyacımız var. Şimdi başta Ordu milletvekilleri olmak üzere Valilik ve ilgili bütün kurumlar bu meselelere ağırlık vermelidir. 2019-2020 fındık sezonumuz hayırlı olsun.