Fiilen 2014 yılında göreve başlayan Ordu Büyükşehir Belediyesinin başladığı günden beri uyguladığı imar planı değişiklikleriyle şehri yeşile küstürmenin ve yeşili de ranta çevirmenin bedelini bugüne kadar Orduluların ödemesine nihayet mevcut Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Hilmi Güler, dur demeye başladı.

31 Mart’ta bayrağı devralan Başkan Güler’in, son haftalarda yaptığı imar hamleleri kamuoyunda oldukça göz doldurmaya başladı. Öyle ki bu duruma muhalefet kanadının sivil toplum kuruluşlarından bile olumlu tepkiler geldi ve gelmeye de devam ediyor.

Ordu’da halkın en önemli gezi alanı olan Ayışığı bölgesi deniz dolgusu yapılarak genişletildi ve kara asfaltla kaplanarak otoparka çevrildi. Şehrin sembollerinden olan Mıdı Restoran hukuksuz biçimde kapatıldı, ruhsatı iptal edildi. Daha önceki dönemlerden kalma iskelenin yanındaki otel, plaj bölgesindeki kumsala pide restoran, imar ruhsatları da eklenince Ordu’nun denizle, doğayla, yeşille barışık kent görünümü adeta yok edildi.

Şimdi yapılan bu yanlışlardan dönmenin çareleri aranıyor. Ama bunun da bir bedeli olacaktır ve bu bedeli Ordulular ödeyecektir. Her ne olursa olsun, bizde bir Atasözü vardır. Zararın neresinden dönersen kardır. Biz Ordulular olarak yeter ki bu zararlardan geri dönülsün, zararı da sineye çekmeyi biliriz.

Hatırlayalım, 1970-1980-1990 hatta 2000’li yılların başlarına kadar şu an ki teleferik istasyonu ile ayışığı alanında ki mesafeyi. Bu alanda boy boy selvi gibi ağaçlar Atatürk parkını adeta yeşil zümrüt gibi süslüyordu. Birde Lunaparkımız vardı burada. Langırtından masa tenisine, halkasından, penaltısına, tüfeğinden dönme dolabına birde Lunaparkımız vardı burada.

Bu alan içerisinde 2 tane de çay bahçesi vardı. Millet soluğu bu ağaçların altında, Ata’sının dizinin dibinde çaylarını, dondurmalarını, meşrubatlarını içmek için alırdı. Bazı akşamları teype konan taverna müziklerle insanların sahil turu yorgunlukları burada müzik ziyafetiyle son bulurdu. Gece saat 23.00-24.00’e gelince herkes stresten arınmış şen şakrar evinin yolunu tutardı.

Haftada iki veya üç defa duruma göre bu çay bahçelerine gelen vatandaşlar, duruma göre heykelin yanından başlayarak gönüllü mıntıka temizliği yaparlardı. Hey gidi günler hey. O canım yeşil alanlar bugün değnekçilere (Otoparkçılara) ve sermaye yandaşlarına sözde işletmecilere peşkeş çekildi.

Öyle ki Ayışı noktasında Rüsumat Anıtının önüne bir çay ocağı diktiler ki, Ata’mızın tamda burnunun dibine evlere şenlik, aman kimseler Kemal Paşa’yı görmesin hesabı. Eskiden Sami’nin Köşkü’nün görüldüğü yerden görünen Rüsumat Anıtı bugün görülemez halde. Eskiden Turist Otelin oradan görülen Rüsumat bugün görülemez halde.

Sanki Ata’mıza karşı bir taarruz varda öyle Rüsumatı kamufle ettiler ki öyle sormayın gitsin. Şimdi gelelim meramımıza. Ordu Büyükşehir Belediyesi Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler, önce ki gün burada hem incelemelerde bulundu hem de vatandaşlarla bir araya geldi.

Biz Orduluların ve Ordu basınının kanayan yarası ilk adım anıtı rüsumatın haline bütün Ordu üzülüyor. Atatürk anıtının önü kapandı. Bu vicdani yarayı Orduluların yüreğinden siler misiniz? Şehrin akciğerlerinde ki bu otoparkı söküp atar mısınız? Orada ki anlamsız çay ocağının kalacaksa yerini başka bir noktaya taşır mısınız?  Ve hatta ve hatta Ordu Büyükşehir Belediyesinin önüne kurucu başkan Süleyman Felek’in de kaldırılan heykelini tarihçesi ile birlikte koyar mısınız?

Bu beklentilerimiz manevi yatırımlardır Sayın Güler. Engin maneviyatınıza güvenerek, inanarak bu vicdani yarayı silmenizi arzu ediyoruz.