Ordu’da, Ramazan Bayramı sevincine siyaset penceresinden yine gölge düştü. Bayramlarda ve şenliklerde, protokol uygulamaları veya ihlalleri yüzünden her yıl yüzümüzün kızardığı görüntülere bu kez de Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ekrem İmamoğlu’nun, Ordu-Giresun Havalimanında ki karşılaştığı muamele ve karşılıklı söylenen hakaretler damgasını vurdu.
Ordu-Giresun Havaalanında ki tartışmaların ardından sosyal medyada VIP’ten alınmadı, neden alınmadı? Alınsa ne olurdu ki? Ayıp oldu gibi sorularına da, “Prosedür uygulandı, ihlal edildi, hakaretler diz boyu” şeklinde cevaplar verildi. Önce, VIP'nin açılımını bir hatırlayalım.
VIP, “Very Important Person” yani “Çok önemli kişi” dir. Türkçe olarak VIP sözcüğüne tam olarak karşılık gelen bir sözcük olmasa da anlamca elit kelimesinin en yakınlarından biri olduğunu kabul edebiliriz. VIP'yi Türkçede aktif olarak kullandığımız elit sözcüğüne benzetebiliriz dedik. Bir ünlü, devletin önemli mevkilerindeki kişiler, değerli davetliler ve önemli kişilere herhangi bir nedenden dolayı yapılan özel muamele veya sunulan ayrıcalıklara VIP denilir. VIP olan kişilere normalin dışında konfor servisi sunulur veya normal kişilerin elde edemeyeceği imtiyazlar tanınır. VIP olmak için gerekli şartlar farklılık gösterebilir.
Şimdi gelelim meseleye, kural ihlali vardır, yoktur, kasıtlıdır veya değildir bilemiyoruz. Ancak her yıl özellikle bayramlarda veya şenliklerde kursağımıza düşen ve yüzümüzü kızartan bu manzaraları artık hoş ve doğru bulmuyoruz.
Ordu’nun ve Ordulunun kültüründe bu tür hal ve davranışlar yoktur. Ordulu bu tür olaylara kasıtlı, kasıtsız sebep olan herkesi kınar ve af etmez. Siyasi çıkar ve menfaatleri uğruna bu şehri kimse karalamamalı ve gölgelememeli diye düşünüyorum. İster iktidarı ister muhalefeti, kimsenin buna hakkı da yoktur. Yönetimlerde bir kural, kaide ve nizam var ise herkesin de eşit bir şekilde bu kural, kaide ve nizamlara saygı duyması ve uyması gerekmektedir. Devletin, yerel yönetimlerin, bürokrasinin odağında ki isimler, göz göre göre bu ihlale ortak oluyorlarsa, oturup düşünmek lazım. Bu kaideler art niyetli bir şekilde ihlal ediliyorsa, eden veya edenlerde bu şehre karşı büyük bir ayıp ve suç işliyor demektir.
Bizim kültürümüzde, geleneğimizde, hoşgörümüzde, saygı ve sevgimizde özellikle ortak akıl ile yönetmeye yeni yeni yönetmeye çalıştığımız Ordumuzda bu tür anlayışlara asla yer yoktur. Eden de kendine eder atasözünün tam yerine geldiği bu noktada herkesi sağduyuya davet etmekte yarar görüyorum. Açılışı gerçekleşirken bütün dünyanın deniz üstünde ki gıpta ile baktıkları Ordu-Giresun Havalimanında elimize, yüzümüze, gözümüze bulaştırmadığımız bir VIP’miz kalmıştı. Onu da hallettik çok şükür. Sebep olanı da, olanları da Allah ıslah etsin ne diyelim.