Sandığın mermiden ve kalemden daha güçlü olduğunu biliyor muydunuz? Çünkü sandığa irade yansır. Fikirler, düşünceler, istekler, talepler ve sorunların çözümü yansır. Sandık, öyle bir şeydir ki, şiddet çağrıştırmayan her fikri kabullenmek ve ortaya çıkan fikrin ileriye yönelik beklentilerine yönetimsel olarak cevap verebilmektir.

Aslolan sandıktan çıkacak olan fikriyatı, göze alıp yönetebilmekte ayrı bir kabiliyet ve maharet ister. Aday olup, bu yönetime, ihtiyaca cevap verebilme yeteneği de her babayiğidin harcı değildir. İşte bu noktada “Fikrin Yönetimi’ne talip olan siyasi partilerde sandığa gidinceye kadar birbirlerine karşı savaş açarak kazanmak adına her türlü argümanı ortaya sererler.

Vaatler, karalamalar, çamur atmalar, tencere dibin kara seninki benden karalar, hainlik, ihanet, sadakat, biat bu süreçte ayyuka kadar çıkar, sonuçlara kadar alır başını gider. Peki kazanmakta yeterli mi? İşte buraya dikkat. Türkiye, günümüze kadar Cumhuriyet tarihinde gözünü açtı sandık, gözünü kapadı sandık. Neden? Çünkü Türkiye ne zaman başını kaldırsa, kalkınmanın, refahın, huzurun kuyruğundan tutsa hemen ensesine dış mihraklar tarafından tokadı yerdi de ondan.

Bugüne kadar ihtilaller, cuntalar, erken seçimler, koalisyonlar, muhtıralar, şunlar bunlar hep anamızı ağlatan gelişmeler değil miydi? Sandık egemenliğine bugüne kadar bana göre hiçbir siyasi parti sahip çıkamadı. Çıkan her sonuçta millet adeta yok sayıldı.

Çünkü başa gelenler hep dış mihrakları, iç mihrakları bahane gerekçe göstererek Türkiye’nin kalkınmaya yönelik atılacak adımlarını hep unutuverdiler. Halkın müreffehini, huzurun tesisini hep göz ardı ettiler.

Geldiğimiz noktada Türkiye bugün minderi yere sermiş durumda. Tam bağdaş kurup, oturup, iki soluk, iki nefes istese de yine birileri o minderin altını kurcalamaya devam ediyor. Ama bu kez farkında olmadıkları bir şey var ki, bunlar 7 Haziran seçimlerini anlaşılıyor ki çabuk unutmuşlar. O zaman ki sandık sonuçlarında birileri sarı kart yemişti. Şimdi 31 Mart seçimlerinde de ikinci bir sarı kart çıkardı seçmen. Bu ne anlama gelir? Bir dahaki seçimde çift sarıdan dışardasınız beyler.

Onun için Türkiye artık eski Türkiye değil. Bir yandan iç ve dış mihraklarla mücadele, bir yandan da kalkınma ve refahın nasıl tesis edileceğinin yolunu sandık sonuçları size gösteriyor. Yapılacak tek şey ise arkanıza bile bakmadan bu kez 31 Mart’ta çıkan sandık egemenliğini, elinize, yüzünüze, gözünüze bulaştırmadan ivedilikle icraata koymanızdır.

Seçmenin fikri, fikriyatı bu kez oldukça net ve açıktır. Birlikse birlik, beraberlikse beraberlik, vatansa vatan, bayraksa bayrak, devletse devlet, milletse millet. Beklenen de bu değil miydi zaten? Unutmayın top sizde beyler, kartlar da seçmenin cebinde, İnşallah sonu kırmızıya gitmez.