Huyumuzdan mı? Suyumuzdan mı? Bilmiyorum ama millet olarak atmada, tutmada vallahi üzerimize, elimize su döken başka bir millet daha çıkmamıştır. Arkadaş, 31 Mart’a 240 saat kala belediye başkan adaylarının projelerine bakıyorum, say say bitmiyor. Bu bonkörlüğün kaynağını nereden, nasıl bulacaklar? Orasını da varın siz düşünüp, siz hesap edin.

Bu arada yolum dün civcivlere düştü. Hal, hatır sualden sonra civcivlerinde keyiflerinin pek yerinde olmadığını gözlemledim. Civcivler diyor ki, abi ya o kadar büyük atıyorlar ki, ağzımıza bir lokma dahi düşmedi. Tembih et şu şehremini namzetlerine de biraz ufak atsınlar bizde nasiplenelim diye. Elçiye zeval olmazmış benden söylemesi.

Öyle bir yarışa girmişler ki, sanki yüzden aşağı proje açıklayan adayı adaydan saymıyorlar. Gökyüzünde uçurtma yerine proje yağıyor. Hangi zaman diliminde, hangi ara 100-200-300-500 projeyi hayata geçirecekler? Ben pek inanmıyorum. Bana gerçekten inandırıcı gelmedi.

Tavsiyem o dur ki, tasarrufu ilke aldığımız bu dönemlerde, adaylarımızda biraz proje tasarrufuna gitsin ve inandırıcı, kalıcı, ezber bozan projelerle gelsinler karşımıza değil mi? Bence doğrusu da budur. Bakın beyler ben derim ki bonkörlük bu aralar bayağı lüks bir kaynaktır.

Hele ki bu yıllarda kesemiz de, kepçemizde hiç bol değilken, sırf göz boyamak için israf yapmanın bir anlamı yok. Vatandaş diyor ki, bunların hiç cep projesi yok mu? Bin tane projeyle de gelseler bir tanesi cebimizi bile ilgilendirmiyor. Bu projeler tamamen müteahhitleri, mimarları, inşaatçıları, para babalarını ilgilendiriyor. Vatandaşa dokunan bir proje var mı? Diye soruyorlar.

Bana kalırsa bu bonkörlüğü bir kenara bırakarak son 240 saatte aklı olan varsa, biraz da civcivlere ve gariban vatandaşa dokunmaya başlasınlar. Civcivlerin gözlerinde hüzün, omuzları yıkık, cep delik, cepkenleri delikmiş. Nasıl civciv projesini beğendiniz mi? Ne o yoksa işinize mi gelmedi…