Bu gün Pazar utanması olması gerekenlerin okumabı gerektiğine inandığım bir yazıyı sizinle paylaşmak istiyorum.

Murat Muratoğlu Sözcü yazarı.

Bazı şeyler birileri için bundan güzel anlatılamazdı :

ÇOK ŞÜKÜR BUGÜN DE ÖLMEDİK!

Devlet Bahçeli'nin tespiti çok önemliydi; “İhtiyacı olmadığı halde, bugün patlıcan yemedim diye kimse ölmüyor” dedi… İçimize su serpti!
Fransa Kraliçesi Marie Antoinette, “Ekmek bulamazlarsa pasta yesinler” demişti… Hiç değilse yol göstermişti. Devlet Bahçeli, patlıcan bulamazsak ne yiyeceğimizi söylemedi!

★★★

Çok şükür bugün de ölmedik! En azından patlıcan yemeyince ölmeyeceğimizi öğrendik. Başka neleri yemeyince ölmeyeceğimizi söylese de vatandaş menüyü ona göre belirlese…
Millet parasızlıktan patlıcan alamaz, “ölmezsin” derler. Kömür madeni çöker yüzlerce kişiyi gömer “ölüm bu işin fıtratında var” deyip geçiştirirler.

★★★

Seçimlere daha beş hafta var. Suyla idare edebilir miyiz seçime kadar? Boşu boşuna bizi nelerin uzun yaşatacağını anlatmasın Canan Karatay… Vatandaş ölüm-kalım sınırına gelmiş demek ki… Adamlar neyin öldürüp öldürmeyeceğini konuşmaya başladılar!
Ülkede hesaplanan “yoksulluk sınırı” ve daha fakirler için “açlık sınırı” vardı. Bahçeli literatüre “ölüm sınırı” katkısını yaptı. Kim diyor Türkiye bilimde geri kaldı?

★★★

Sahi asgari ücretlinin, emeklinin, memurun, işçinin gündemi ne olacaktı? Rezidans fiyatları dip yaptı. Adamın karısına taktığı pırlanta üç karattı… Yatların marina kiraları çok arttı. Mercedes'in 2018 modeli daha rahattı…
Mesele patlıcan yemek değil… Mesele ülkenin bu kadar aciz duruma düşmesi… Milletin bunları almak için saatlerce kuyruktabeklemesi. Utanç vesilesi… Zira burada mevzu insanların paraları yok, imkanları kısıtlı… Bu hale düşmenin acısı… Bahçeli'nin bunu anlamaması…

★★★

Bırak patlıcanı, beyin olmadan da yaşam var doğada…  Süngerler, denizanaları, denizyıldızları, denizkestaneleri, denizhıyarları beyinleri yok diye ölmüyorlar. Yaşıyorlar ortamlarında… Hiç şaşırmam seçimlerde oy kullanırlarsa.
Elektrik olmasa da, araba kullanmasak da yaşama tutunuruz nefes aldıkça… İyi de “biz bu hale nasıl düştük” diye sorgulamadıkça ileride nasıl anlatacaksın çocuklarına?

★★★

“Seçim dönemini fakir fukaranın edebiyatı haline dönüştürdüler” diyor Bahçeli… Açıklaması çaya batırılmış püskevit kıvamında. Neresinden tutsan dağılıyor anında…
Görmüyor mu yaşanan sefaleti? Ayın sonunu getirememeyi nereden bilecek ki? Kendisine benden naçizane bir öneri… Koltuğu bırakınca da kimse ölmüyor Sayın Bahçeli!