Aralık ayının ilk haftası, ortası denilerek artık ayın son virajına girmek üzereyiz. Muhalefetin Ordu ayağında ki yerel seçimler için aday adayı olanlar yavaş yavaş sahadan çekilmeye başladılar. Her birinde ayrı bir kırgınlık, ayrı bir sitem, ayrı bir küskünlük var. Çünkü hepsi üstünü çizilmiş görüyor ve hiç biri de boşa kürek sallamak istemiyor. Malum saha işi biraz da külfet işi olduğu için ve aday adayları da kendilerinin üzerlerinin çizildiği hissi ile taşın altından ellerini çoktan çekmişler. NEDEN Mİ? Uzunca bir araştırmadan sonra muhalefet adaylarının, il ve ilçe teşkilatlarından olur almalarına rağmen ve genel merkezlerinden, genel başkanlarından dahi olur almalarına rağmen sümen altı edilmeleri hazmedilemiyor. Son günlerde birileri tarafından listelerde isimleri dahi bulunmayan isimleri öne çıkarmaya çalışmak, genel merkezde ille de bu olsun diyerek mevcut aday adaylarını yok saymak, aday adaylarını sahadan çekilmeye sevk etmiştir. İKTİDARIN İŞİNE YARAR… Muhalefette bu yaklaşım ve tutumun iktidarın işine yaracağı kanaati ağır basıyor. Öyle ki böyle bir tutumun parti içinde kazan kaldırma eylemi olduğu da açıkça ifade edilmektedir. Yani bazılarının iktidar ile gizli bir ittifak yaparak mevcut ticari ilişkilerin Ordu’da zarar görmemesi gayesi mi güdülmektedir soruları da aday adaylarınca sıkça dillendirilen sorular arasında yer alıyor. Muhalefette bu işin kanaat önderleri, aday adaylarının bu endişelerini, kaygılarını, şüphelerini bir an önce izah etmelidirler. Aksi takdirde zan ve vebal altında kalacakları da kesindir. Muhalefet, iktidarın adaylarına bakıp da, biz bu işin altından kalkamayız, bari mevcut ticari ilişkilerimiz bozulmasın zihniyeti güderlerse, çok yazık olur derim ben. Kimse yanlış anlamasın. Farkındaysanız muhalefette parti ismi kullanmadım. Çünkü hemen hepsinde bu zihniyet hakimdir. Bana göre şimdi gün aday belirleme günü değil, muhalefette iktidarla pazarlık günüdür. Kim ne derse desin, ben de böyle düşünmeye başladım. Buradan muhalefet seçmenlerine geçmiş olsun demekten başka bir şey de diyemiyorum.