Hava henüz yeni kararmaya başlamıştı. Meydanlarda bir sakinlik vardı. Bir satıh gerisinde FETÖ hainleri pusuda sinsice bekliyorlardı. Saat 21.00 devirdiğinde iblisler inlerinden çıkmış, etrafa yayılmaya başlamışlardı bile.
Boğaz içi köprüsünün üzerinde yüzlerce asker elbisesi giymiş şeytanları gördüğümde, köprüde bomba ihbarı var herhalde diye düşündüm. Meğer okyanus ötesinden gelen emirle, iblis kırmaları boğaz içi köprüsünü kapatmış, geçit vermiyorlardı.
Demokrasi, Cumhuriyet, özgürlükler ve hukuk düşmanı olan FETÖ ve Kırmaları, kıçında kılı bitmeyen yetimlerin hakları ile alınan, silah, araç ve gereçleri Türk Halkına karşı doğrultmuş ve acımasızca 249 yurt sever vatandaşımızı şehit etmişlerdi.
Ulusal kahramanımız, meslektaşım Astsubay Ömer Halis DEMİR Genel Kurmayı teslim almaya gelen generali alnından vurarak, Türkün diriliş ateşinin yanmasına sebep vermiştir.
Başkanımız, Gazi Recep Tayip Erdoğan; Milletine Meydanlara çıkın emrini vererek, yedi düvele karşı meydan okumuş ve bu ülkeyi kolay kolay yem edilemeyeceğinin altını çizmiştir.
Kahraman Türk Milleti, Devletine, bayrağına, hükümetine sahip çıkarak destanlar yazmış canları pahasına FETÖ iblislerine ve perde arkasındaki ABD ve Emperyalist Avrupa Devletlerine geçit vermemiştir.
Türkün gürleyen sesi artık fizandan duyulur olmuştur.
Çok büyük tehlike atlattık çok büyük,
Hukuk, özgürlük, adalet, demokrasi, cumhuriyet sözlüklerinin tehdit altına girdiğini bir kenara bırakırsak, bu ülkenin parçalanmasının önüne geçtik. Ilımlı islam cumhuriyeti uydurması altında, bu ülkenin peşkeş çekilmesini önledik.
15 Temmuz dirildiğimiz gündür. Birlik beraberliğe ulaştığımız gündür.
Tek Vatan,
Tek Millet,
Tek Bayrak,
Tek dil’in yaşatacağımız gündür.
Ne Mutlu Türküm diyene…