Ordu’da bugünlerde derin bir sessizlik var. Ağızdan ağıza, kulaktan kulağa dedikodular ayyuka çoktan çıktı bile. Konu siyaset, konu nasıl kazandılar, konu şimdi ne olacak, konu bunlar şimdi ne yapacak? Fısıltılar hep bu yönde.

Ben buradan şimdi oy kullanan herkese soruyorum. Seçimde önce konuştuğum her on kişiden 6-7 kişi AK Parti karşıtıydı. Bu görüşmelerimizde sayı 50 gün içerisinde neredeyse Bin 500’ü geçti. Toplama baktığımda seçimlerin 2. Tura kalacağı kesin gözüyle bakılıyordu. Seçim akşamı Muharrem İnce’nin YSK’da yaşadığı polemikler, oynanan oyunlar, havada dönen senaryolar, ardından yapılan açıklamalar seçmene pek inandırıcı gelmedi.

Seçimden sonra yaptığımız değerlendirmelerde İnce’nin açıklamaları da pek inandırıcı gelmediği ifade edildi. Seçmen seçimlerin ardından aynen şu ifadeyi kullandı. “YSK yine yaptı yapacağını” diyerek sonuçların gerçeği yansıtmadığı yönünde oldu.

İktidar kanadında sonuçların memnuniyetle karşılandığı görülse de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, sonuçların ardından biraz puan düşüşlüğünün farkında olduğunu ve irtifa kaybının süratle bertaraf edileceğini söylemesi kendi tabanına rehavete kapılmadan daha çok çalışmalarının mesajını vermesi bakalım AK Parti’de nasıl bir performans gösterecek.

Şimdi hem iktidar kanadında hem de muhalefet kanadında genel beklenti nedir? Beklenti öncelikle terörle mücadelede kararlılığın sürmesi, bir diğer beklentide ivedilikle OHAL’in derhal kaldırılması ve süratle ekonomide istikrarın sağlanması yönünde oldu. Bana göre başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere yeni parlamenter sistemde yeni hükümetin bir an önce ekonomiye sarılması gerekir.

Çünkü esnaf bitti, memur, işçi, emekli, dul ve yetimler, ekonomik özgürlüklerini tamamen yitirmiş durumda. Refah payının yükselmesinde yeni hükümetin ivedilikle adım atması gerekiyor. 50 günlük kampanyada ekonomi adına verilen taahhütlerin ilk etapta yerine getirilmesi gerekiyor. Yeni hükümetin, “YSK yine yaptı yapacağını” sözünü çürütmesi adına ekonomide verilen taahhütlerin bir an önce uygulamaya konulması gerekiyor.

Bu arada fındığa dokunmadım. Çünkü 15 Temmuz’da açıklanacak olan rekolte tespitini bekliyorum. 16 Temmuz’da da fındık hakkında konuşulacak olan konuşulması gereken lafları yine buradan paylaşacağız elbette…