Ne 24 Haziran’mış gördünüz mü? Önüne gelen aday adayıyım diyor. Hay Maşallah demekten de insan kendini alamıyor. Seçmece karpuz gibi dizildiler bir bir sıraya. Kavun olsa koklar anlarsında, karpuzun iyisini seçmek te biraz marifet ister. İşte mesele de tam burada.

Bu kadar bolluğun içinde şimdiye kadar denenmişler, denenmemişler seç beğen al misali. Nasıl çıkacak genel merkezler bu işin içinden? Bilemiyorum. Bunun adı ilgi, alaka ve teveccüh asla olamaz. Bunun adı resmen aday kirliliğidir. Ordu’ya ve memlekete bugüne kadar hizmet ve yatırım konusunda zerre kadar menfaati olmayanın aday adaylığı ne kadar söz konusu olabilir ki?

Bir de şunu anlamış değilim. Özellikle bu ısrar iktidar partisinde daha çok görülüyor. AK Parti bugüne kadar girmiş olduğu bütün genel ve yerel seçimlerde bazıları ısrarla yine aday adayıyım deyip liste kabartmaya devam ediyorlar. Asıl adaylar açıklanınca da kendilerine yer bulamayınca bir sonraki seçimin yolunu dört gözle beklemeye koyuluyorlar. İşte bunlara da be kartvizit yenileyen aday adayları diyorum.

Menfaat için, çıkar için, yalakalık, yulakalık için aday adayı olunmaz hanımlar, beyler. Müslümanın hakkı üçtür. Baktınız olmuyor, bırakacaksınız bu işlerin peşini. Ha şunu da söyleyeyim, eğer çok siyaset sevdalısıysanız o zaman size kucak açılmayan kapıdan uzaklaşın, başka kapılarda kendinize oturma organlarınızı koyacak bir yer bakın. Buda işe yaramazsa, oturun işinize gücünüze bakın be kardeşlerim.

Nerde çokluk orada bolluk sözü bu kez de yine partilerin işine yaradı. Çünkü partilerin kasalarına oluk oluk paralar aktı. Seçim masraflarının neredeyse 3/2 si bu paralarla karşılanmış oldu gibi. Bundan sonrasını da zaten asıl adaylar tamamlar.

Partiler suya sabuna dokunmadan bu maliyetinden üstesinden geleceklerdir. Bolluk, bereket yine görüldüğü gibi yalnızca partilerin kasasına yaradı. İlgiymiş, alakaymış, teveccühmüş, rekormuş, geçin bunları geçin. Klavuza gerek yok.