HABER ARAMA
-
HÜSEYİN DENİZGÜNAH VE GÜNAHIN ÇEŞİTLERİ YEDİ BÜYÜK GÜNAH
-
Şafak DELİÇAKARFINDIK KURTLARI YİNE DEVREDE!
-
ABDÜLKADİR DEMİRGÜNCEL MESELELERE KISSADAN HİSSEYLE UFUK TURU YAPMAYA NE DERSİNİZ?..
-
Ufuk ERSOYSIFIR ÇİZMEK
-
Erol KARAERESAS FAŞİST AVRUPA
-
Semra GENÇOSMANOĞLUİYİSİ İLE KÖTÜSÜ İLE YAŞAYALIM...!
-
NURİ KAHRAMANBİZİM NESLİN AĞIR SIKLETİ SÜLEYMAN AĞABEY DE HAKKA YÜRÜDÜ...
-
Derya DERVİŞOĞLURAMAZAN GELENEĞİ MAHYALAR
-
SEDAT AKKÖSEİNSAN İNSANIN KURDU DUR ...!
-
ŞÜKÜR ÖZDEMİRDÜNYA KADINLAR GÜNÜ
-
Berkant DOĞANİĞNEYLE KUYU KAZMAK.
-
Mehmet KESKİNGEYLAN’DAN MÜJDE BEKLİYORUZ!
-
UĞUR KARASONSUZA KADAR CUMHURİYET...
-
Savaş ÇELEBİÇEVRE VE DİN
-
Mustafa TÜRKYILMAZVALİ EROL’A APAÇIK
-
NAZIM GÜLERMAĞFİRET ÇERAĞI, TEVBE DURAĞI, İSTİĞFAR BURAĞI...
-
ATİLLA SAMATPERŞEMBEDEN MESAJ
-
Ersin ERDOĞANEL-VEDA...
-
MEHMET YILMAZYİNE YENİDEN TEK ORDUSPOR
-
Recep AydınVALİ PARAYI MİLLETİN KALBİNDEN BULDU
-
AV. KEVSER AYCAN YILDIZÇOCUĞUN ÜSTÜN YARARI
-
AV. ELİF GÜNEY KATIRCIOĞLUUlusal Egemenlik ve Çocuk Hakları
-
AV. BİRSEN UÇARKADINLAR VARDIR
-
Av. Özlem KÜTÜKSUÇA SÜRÜKLENEN ÇOCUK PEKİ YA SUÇA SÜRÜKLEYEN ?
-
AV. ZELİHA AYPEK BAYRAKKADINLAR GÜNÜNÜN TARİHİNE BAKACAK OLURSAK!
-
AV. YAREN TÜRKERBİLİM VE SANATTA KADININ ROLÜ
-
Av. Ebru Avcı BecerenSosyal Medya Ve Çocuklar
-
AV. SERAP TAŞTEMELHEPİMİZ BİRİZ, BİRLİKTE GÜÇLÜYÜZ, ŞİDDETİN HİÇBİR TÜRLÜSÜNE SUSMAYIN!
-
AV. AYTEKİN ERDEMEN GÜRÜLTÜLÜ SES VİCDANIN SESİ
-
AV. ASUMAN AYDINEREN BÜYÜK HAK YAŞAMAKMIŞ
-
Av. Sabri Can GÜRSOYÇOCUK VE CİNSEL EĞİTİM
-
AV. ALPER İSKENDEROĞLUAnadolu ve Mezopotamya ‘da Kız Çocuğu Olmak
-
AV. TUĞÇENUR ALDENİZTÜRKİYE’DE KADIN VE SİYASET
-
BİRGÜL AKBULUTSEVGİ İLE KURTULACAKTIR İNSANLIK….!!
-
ÖZLEM KÜTÜKEKONOMİK HAYATTA ÇOCUK KALABİLMEK
-
AV. ÖYKÜ ÇALIŞDÜNYA ÇOCUK GÜNÜ
-
KAYA AYDINÖĞRETMENSİZ EĞİTİM
-
ADEM UZUNÖMEROĞLUKURUL
-
ÇİĞDEM TÜRK ÖZÇELİKVEDALAR, ACILAR VE RUHLAR
-
Mehmet TopkaraoğluGÖZLÜK CAMLARINIZI DEZENFEKTE EDİN
-
ARSLAN ÖZERMEMLEKET HASRETİ
-
Mehmet Ziya OdabaşPEKİ NASIL KÖYLÜ OLUNUR?..
-
Op. Dr. İsmail KuralSODA ŞİŞESİ AÇARKEN KÖR OLMAYIN
-
ONUR ŞAHİNÖNCE SAĞLIK...
-
REMZİ AKSOYDOĞRU ADAM…
-
Metin AKSOYCENAZE EVİNDE DÜĞÜN OLMAZ...
-
Uzm. Dr. Hakan DumanBİR PARADOKSUN ANALİZİ
-
Yunus ÖNEMTEKNOLOJİ HIZLA İLERLİYOR, İNSANLIK AYNI HIZDA GERİLİYOR
-
Servet YERLİKurul Kayası Eski Yerleşim Alanı - Kurul Kalesi nin Dünü Ve Bu Günü
-
Adem AksoyBAŞARININ ALTYAPISI ‘ADALET’
-
YAŞAR DALGIÇREFERANDUMA NEDEN “EVET” NEDEN HAYIR?
-
Soner MAĞDENVAR YA DA YOK OLUŞ
-
Alaaddin ARSLANORDUSPORA ÇÖZÜM ARAYIŞLARI
HABER ARŞİVİ
Lütfen Bir Tarih Seçiniz
ANKET
Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?
SON DAKİKA HABERLER
- 09:42 GAZİ VURUŞU
- 15:33 AYDINLATMA DİREKLERİ ONARILIYOR
- 15:26 “ ŞEHRİMİZİ BİRLİKTE YÖNETİYORUZ”
- 15:20 FINDIK KABUĞU AKTİF KARBONA DÖNÜŞECEK
- 14:08 “DAHA TEMİZ BİR ALTINORDU HEPİMİZİN ELİNDE”
- 14:02 BAŞKAN KİBAR’DAN ANLAMLI ZİYARET
- 13:57 ALTYAPI SORUNUNA NEŞTER
- 12:41 ORDU’DA 193 BİN ARAÇ VAR
- 12:35 ORDU’NUN EN ‘ŞİRİN’ PARKI OLACAK!
- 12:27 ŞEYHOĞLU: PROJE OKULLARINDA KEYFİYET HÂKİM!
- 12:26 YILMAZ: MASADA TÜRKİYE KAMU SEN OLMALI!
- 12:26 ANAHTAR PARTİ'DEN ACİL EYLEM PLANI!
- 12:27 ZENGİN, EBELERİN SORUN VE TALEPLERİNE DİKKAT ÇEKTİ!
- 12:03 KARGODA TÜM ZAMANLARIN REKORU
- 11:55 “ KİRA ARTIŞLARI STOPAJI ARTIRDI”
PUAN DURUMU
NAMAZ VAKİTLERİ
Erol KARAER

İmar barışı değil barbarların galibiyeti!
4 Mayıs 2018 Cuma Saat: 09:23
Bu yazıyı her hangi bir muhalif yazsa burun kıvırırdınız. Belki de hadi oradan deyip küfür de ederdiniz.
Ama bu yazıyı yazan Habertürk’ün Türbanlı yazarı Nihal Bengisu Karaca ( Türbanlı vurgulamasını niye yaptığımı da anlamayanlar için anlatayım. Türbanlı olunca daha inandırıcı oluyor da ondan! )
İmar barışı değil barbarların galibiyeti!
SİYASET 24 Haziran’a çekilen seçimlere kilitlendi, kim aday olacak kim olmayacaktan başka bir şey konuşulmaz oldu. Bu arada burnumuzun dibinde hayatımızı çok daha fazla ilgilendiren, kente karşı ağır suçlar işleyenleri ödüllendirirken yasalara uyan kişilere “enayi” damgası vuran çok yanlış bir iş oluyor, kimse dönüp bakmıyor. Daha doğrusu sadece tezahürat yapmak için dönüp bakıyorlar. Bu işin adı “imar barışı”.
Birkaç gündür Habertürk Gazetesi’nin manşetten de verdiği imar barışı haberlerini okuyorum. Yapılacak işle, olayı estetize etmeye çalışan yetkililerin açıklamaları arasındaki makas açıklığı dehşet boyutta. Zira yere göğe sığdırılamayan “barışın” özeti şu: Kaçak yapıların sahipleri bina maliyetinin yüzde 3’ü oranında bir bedel ödemek suretiyle alacakları“yapı kayıt belgesi” ile aklanmış olacaklar. Hazine arazisi üzerinde, kaçak olarak yapılan yapıların alım satımı yasallık kazanacak. Yıkım kararları ve idari para cezaları iptal edilecek. Devlet kaynak temin etmiş olacak. Yapılan hesaplamalara göre tüm yapılar için başvuruda bulunulması durumunda 38.1 milyar lira gelir elde edilecek. Bu binaların yüzde 80’inin kat mülkiyetine geçmesi halinde ilave olarak 30.5 milyar lira daha gelir sağlanacak. Elde edilecek gelir, Türkiye genelinde deprem riski bulunan 7 milyon binanın dönüşümünde kullanılacak.
Yani şahane fikir, her şey güzel olacak, ver mehteri! Ver ver. Çünkü konunun ülkemizin bağımsızlığının korunmasıyla bile ilgisi varmış. Çevre ve Şehircilik Bakanı’mız şöyle diyor: “Felaket kapıda. Muş’tan başlayıp Adalar’a uzanan kopkoyu bir Kuzey Anadolu Fay Hattı var. İşte bu bütçe oluştuğunda kentsel dönüşüme hızla girip her tarafı tertemiz yapacağız. İstanbul’daki 800 bin riskli binanın yarısı yıkılsa ne bağımsızlık kalır ne başka bir şey.”
VATANDAŞLA MUTABAKAT
Elbette ülkede müteahhitlerin hırsları nedeniyle tapusunu alamayan mağdurlar da var. 4 kat izinli binaya 5. katı çıkan proje sahibi yüzünden o dört katın tapusu da çıkmıyor sözgelimi. Ancak bu tür hak sahibi mağdurları kollamanın başka bir yolu bulunamaz mıydı? Zira Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkilileri de biliyor ki şehre karşı, şehir sakinlerine karşı, doğaya karşı suç işlemeyi âdet haline getirenleri sürekli olarak affettiğinizde sorunlar baş edilemeyecek boyuta geliyor. Bunu da en iyi sizin elinizdeki veriler ispatlıyor. Ne diyorsunuz mesela: “Türkiye’deki 26 milyon bağımsız bölümün yüzde 60’ı kaçak.” Nasıl olmasın? Nasılsa devlet bir gün kaçak yapıları aklar diye düşünenleri haklı çıkarırsanız kaçak yapının sonu gelir mi?
İmar barışının en kötü yanı; devletine, kentine, belediyesine, çevresine ve en başta da yasalara saygılı davrananları aptal yerine koyması. “Ne alakası var?” demeden önce, aynı büyüklükte iki parsel hayal edin. İkisinin de en fazla 200 metrekarelik daire yapmak için izni olsun. Parsellerden birinin sahibi kurallara uysun, diğeri 200 metrekarelik sınırı üç kez aşarak üç daire daha yapmış olsun. Bunları satsın, kiralasın ve haksız kazanç elde etsin. İmar barışından sonra bu ahlaksızın haksız kazancı yanına kâr kalıyor. Yasalara uyan, işini düzgün yapan, belediyelerin prosedürleriyle uğraşan, taşma var diye bütün bahçe duvarını yıkıp yeniden yapan, vergisini ödeyen ise ettiği zararla baş başa! Neden? Çünkü devlet kaynak temin edecek.
Hatırlatmak lazım: Kaynak bulmak için şehre karşı işlenen suçları affedemezsin. Yasalara uyan vatandaş aleyhine eşitsizlik yaratamazsın. Devleti devlet yapan meşruiyetin arkasında vatandaşıyla yaptığı mutabakata, anlaşmaya uygun davranacağı varsayımı vardır. İyi vatandaşlar, günün sonunda kötülerin, işgalcilerin, yasaları delerek rant temin edenlerin kazançlı çıktığını; devletin dönüp dönüp onları affettiğini, mazur gördüğünü anladıkları zaman yasalara uymayı bırakırlar. Ne küresel emperyalizm, ne AB’ye alınmamak, ne ekonomik kriz... İnanın bana, bir ülke için, bir devlet için bundan daha büyük bir tehdit yoktur.
İmar barışı denilen ama esasında kentlerin barbarlara, zorbalara teslim edilmesini tescil eden bu düzenlemeden vazgeçilmeli.
Yazı Yorumları ( 0 Adet)
Bu Yazıya Yorum Yapılmamış.
İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz?
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2018 Ordu Yeni Haber Gazetesi
| İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Yazılım: Doğru Ajans