Daha dün TÜİK birkaç konuda 2017 yılının değerlendirmelerini yaptığını gördüm bazılarından. Türkiye’de evlenme oranlarının düştüğü, boşanma oranlarının da arttığı ifade edilmiş paylaşılan haberlerde. Cinayetler artmış, kadına şiddet olayları tırmanışta, tecavüz, çocuk tecavüzleri, istismarları, tacizler de sayısal oran itibarıyla artan haberler arasında yerini almış.

Birde Anadolu’dan metropol şehirlere akın akın göç vakalarında da bir azalma olmadığı, aksine artış olduğu da burada karşımıza çıktı. Çok şükür ki, asgari ücret maaşımız iki yüz liracık artıverdi. Yani Bin 600 TL oldu. İthalat ve ihracatta da geçen yıl durum pek iç açıcı değildi.

Sağlık para, eğitim para, attığın her adım para bu ülkede. Birde iktidarın kalkınma ve refah payına yönelik yaptığı açıklamalara bakıyorum da Vallahi ne yalan söyleyeyim diğer ülkelere göre 10 numara 5 yıldızız gibi hissediyorum kendimi.

Acaba bu Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) bu verileri uzaydan mı alıyor sorusunu sormaktan da kendimi alamıyorum. Bir yanda borç batağında ölmüşüz ağlayanımız yok. Bir yandan da başta Avrupa ülkeleri olmak üzere kalkınmada birçok ülkenin de üzerinde yer almışız.

Yani o kadar çok kalkınmışız ki, bankalar belimizi bükmüş doğrulamıyoruz. Bir yandan Elektrik Dağıtım Şirketlerinden tutun bütün GSM operatörlerinden çıkın, cebimizi ve cüzdanımızı kurtaramıyoruz. Bir yandan da ev almamız kolaylaşmış, araba almamız kolaylaşmış, yani sen hiç kucaktan kalkma deniliyor.

Özel bankalarda yaş 65 oldu mu işin bitiyor. Devlet dairelerinde de 75’e kadar ömrün var. 60 yaşında emekli olursan Allah sağlık sıhhat verirse 75’e kadar adamsın. 75’ten sonra paran dahi olsa kefil bile olamıyorsun. Kendi parandan yani maaşından avans dahi alamıyorsun. İktidar mı doğru söylüyor, TÜİK’mi yalan konuşuyor bilemiyorum.

 Her neyse her yerimiz güllük, her yerimiz gülistanlıkmış ya lafı bile bize yeter de artar bile…