Geçen haftalarda bizim yazılı basında öne çıkan bir haberde Ordu’da Kalkınma Hamlesi Çalıştayı yapılacağı ve bu Çalıştay’da, Bu Şehir Ne İstiyor? Sorusunun cevabı aranacağı Ordu Valisi Seddar Yavuz tarafından duyurulmuştu. Vali Yavuz’un, Ordu Gazeteciler Cemiyetinde yaptığı bu duyurunun hemen peşinden bir gazeteci kardeşimde daha sıcağı sıcağına, “Sayın valim, biz Ordu’da basın camiası olarak, kültür, sanat ve edebiyat konularında kimlik istiyoruz” demesinin ardından aklımıza hemen kocaman bir nostalji geldi.

Açık hava sinemalarımız, tiyatro kültürümüz, kültürel etkinliklerimiz, sanatsal faaliyetlerimiz birbiri ardına nasılda 30-40 yılda halı altına süpürüldü. Nasılda gün yüzüne çıkarılmaması için halıyı yerinden kaldırıp çırpmamaya gayret ediyoruz değil mi? Oysa halı altına süpürülen onca o değerlerimiz bugün gün yüzüne bir çıkabilse, bir çıkarılabilirse kimlik edinme sevdamız da kaçınılmaz olur.

Biz basın adına bu arzumuzu ifade ettik sayın Valiye. Yıllardır gelen siyasetçiler bile ‘Ordu bizden ne istiyor’ diye sorduklarında ertesi sabah gülerek arkalarına bile bakmadan çekip gittiler. Tıpkı rahmetli eski Cumhurbaşkanlarından Turgut Özal’ın sorduğu gibi, ‘Ordu, benden tek bir şey istesin yapacağım söz’ demesine cevaben bizimkilerin 5 kişilik sanayiciye bir liman istemeleri ve başka da bir şey istemiyoruz efendim diyerek, Özal’ı uğurlamaları gibi oldu hep.

İstemeyi bilmiyoruz. Bilemedik, kimden ne, nasıl, niçin istenir? Nerede? Ne zaman? İstenir. Öğrenemedik gitti. Ama bu kez aradan geçen yarım asırda bakın bir fırsat doğuyor. Bu fırsat Vali Seddar Yavuz öncülüğünde altın tepside önümüze sunulacak bir fırsat. Gelin bu kez ortak akıl ile hep birlikte kararların alınacağı bu Çalıştay’da herkes kendi kulvarından bir şeyler istesin. Veya bir şeyler koysun ortaya.

Turizm’de, tarım da, kültürde, sanatta, edebiyat da, sporda, ekonomide,  sanayide hepsinde bir kimliğimiz, hepsinin başında da ortak bir markamız olsun. Hak etmedik mi? Fazlasıyla hak ettik hem de. Gelin sağı solu, önü arkayı bir kenara bırakıp, bu kez ne istediğimizden emin, istikrarlı ve kararlı olarak bu masaya oturalım.

Oturup çatır çatır şunları, bunları istiyoruz. İsteme haklarımızı öncelik sırasına koyarak, yakın, orta ve uzun vadeli yatırım programları çerçevesinde kazanalım. Şimdi ben size son olarak soruyorum. Masaya oturmamıza az kaldı. Bu kez ne istediğimizi biliyor muyuz Ordu?