Sanayicisi, tekelci firmaların komisyoncusu, aracısı olan hiçbir ilde tarım ürününe istikrarlı bir fiyat beklenmez. Hele hele de fındığın başkenti olan Ordu’da bu kadere yıllardır mahkum olan fındık üreticisi, bu senede doğru düzgün fiyat beklemesin.
Bugünlerde fiyatların dillendirilmemesi yine tehlike çanlarının erken çalacağına işaret veriyor. TMO yine muhtemelen ki fındık alımlarına bu sene de devam edecek. Edecek ama daha şimdiden tekelci ve alivrecilere de henüz bir gözdağı vermiş değil. Yani en yetkili ağızdan çıkıp Gıda Tarım Bakanlığı olarak, bakın ey tekelciler, ey alivreciler, ben bu sene de ensenizdeyim. Aklınızı başınıza toplayın demedi.
Ortada dönen senaryoları şimdiden kestirip atmak pek mümkün. Çünkü görünen köy artık klavuz istemiyor. Üretici birlikleri bas bas bağırıyor. Geçen sene hatırı sayılır kadar zarar eden tüccarlar, bu sene de hala bugüne kadar sus pus olmuşlar, çıtları dahi çıkmıyor.
Sahi ya bakın aklıma geldi. Geçen yıl ve bu sene hükümet, Tarım ve Kredi Kooperatiflerine fındık alımları yönünde yetki ve salahiyet vermişti. Soruyorum şimdi? Karadeniz’de hangi Tarım Kredi Kooperatifi kaç liradan kaç kilo veya kaç ton fındık aldı. Bunu da ilgili bakanlığın ve ilgili il daire müdürlerinin bir an önce açıklamasını bekliyoruz.
Geçen yıldan artan 50-60 ton fındıkla birlikte bu sene 710-720 bin ton rekolte bekleyen tekelci ve alivrecilerin bu sene ki işlem hacimleri 150 milyarı bulacak. Geçen yılda bu rakamlara yakın bir işlem hacmi olmuştu. Bizim milli ekonomimize girdisi ise yaklaşık 3 milyarı bulmuştu. Aradaki o uçuk paranın şimdi kimin cebine indiğini anladınız mı?
Salyalar çoktan akmaya başladı. Sanayicilerimiz yine bunların bu sene de komisyoncusu olmaya başlamış. Sanayici bir yandan, alivreciler bir yandan sessiz ve derinden salyalarını akıtmaya başlamış. O yüzden hükümetin açıklayacağı fiyattan ihtiyacınızı karşılayacak kadar götürün fındığınızı satın. Öyle ahım şahım bir fiyatta bu sene de beklemeyin…