24 Nisan 2017 Pazartesi Saat: 07:25
Türkiye’de tecavüzcüler ve işlenen tecavüzler artık makam, mevki, unvan, mertebe adına yer ve mekan adına adres tanımıyor. Son iki haftada ulusal medyada okuduğum tecavüz vakaları tüylerimi diken diken etmeye fazlasıyla yetti.
Polisten tecavüz, öğretmenden tecavüz, yurtlarda kalan öğrenci ağabeylerinden, öğretmenlerinden tecavüz, bu ve buna benzer onlarca haber kanımızı dondurdu.
Bakar mısınız, bu ülkede öğretmen, polis, özel güvenlik personeli, ağabeyler vs. nasıl oluyor da sapıklaşabiliyor. Üstelik bu sapıklar öyle azıtmışlar ki tecavüzlerde gözlerini küçücük bedenlere bile çevirmişler.
Nasıl bir hale gelmişiz haberimiz yok. Çoluğumuzu çocuğumuzu artık biz kimlere emanet edeceğiz. Eşimizi, dostumuzu, güvenliğimizi, emniyetimizi kimlerin eline içimiz rahat bir şekilde bırakacağız.
Koskoca bir polis, kutsal mesleğe adım atan öğretmen, güvenlik personeli, tecavüzü kaçınılmaz kılıyorsa hatayı nerede aramak lazım diye düşünüyorum. Özellikle bu yurtlarda yaşanan tecavüz olaylarının da hala önüne geçilemediği yine ortaya çıktı.
O kadar çok insanlık dışı eğimlere yöneliyor ki milletimiz, artık engelli insanlara ve hayvanlara bile tecavüz etmekten geri kalmıyorlar. Kedi, köpek vs. bu sapıklar için hiç mi, hiç fark etmiyor. Biz nasıl bir toplum olduk böyle.
Sosyologlar, psikologlar, eğitimciler, toplum bilimcileri, son yıllarda artan bu tecavüz, taciz ve şiddet olaylarında neden topluma mesaj vermiyorlar? Veya veremiyorlar? Bunlarda ayrı ayrı soruları yeterince beraberinde getirmiyor mu? Bu gidişat, bu süreç nereye kadar?
Sapıklığın, sapkınlığın tedavisi suç işlemeden mümkünken, suça yatkın olan insanların tedavi için yönlendirilmeleri konusunda ne gibi adımlar atıldı bugüne kadar? Veya başka bir deyişle nasıl adımlar atılıyor? Bir sapık kendini kamufle ederek suç işlemeden nasıl tedavi olabilir. Bu bana göre çok önemli bir soru ve sorun. Türkiye, süratle bu yarayan kanaya bir an önce el atmalı ve çalışmalara başlamalı diye düşünüyorum.
Geç kalınan her gün çoluğumuzdan, çocuğumuzdan, eşimizden, dostumuzdan yitirdiğimiz zamanlara eklenecektir. İlgili ve yetkili herkesin bu hususta bir an önce kollarını sıvamaları yerinde bir karar ve atılan doğru adım olur.