Recep Aydın

TEKNOLOJİNİN ÇAMURU PAÇALARINDA…

17 Nisan 2017 Pazartesi Saat: 09:38

Son yıllarda ülkemizde ve dünyada internetin gelişmesi karşısında sosyal ağlarda hayatımızın tam ortasında yerini aldı. Sosyal ağlar öyle bir girdi ki hayatımıza artık vazgeçilmezimiz olduğunu kabul etmemiz lazım. Teknoloji ilerlerken teknolojiyi almamız kullanmamız insan olmamızın gereksinimidir, tabiî ki doğru kullanmak kaydıyla.

Herkesin dünyasına göre doğru kullanmak göreceli, kimine göre güzel bulduğu söz, şiir, resim vs. kimine göre gezdiği gördüğü yerler, kimine göre yedikleri içtikleri, kimine göre de kahvehanede yapılan sohbetleri teşhir etmek, böyle uzayıp giden bir sonsuzluk internet ve sosyal ağlar.

Öncelikli olarak hayatımızın en önemli unsuru olan toplum hayatımızda birbirimizle olan iletişimin hızlı bir şekilde sağlanmasındaki görevini küçümsememiz mümkün değil. İnternet teknolojisi artık evimizdeki bir fert gibi oldu hepimize her fırsatta kontrol ettiğimiz her fırsatta acaba şimdi ne vardır ne yoktur diye hepimizde hastalık halini alan kimimizin de sağlığını bozan, çünkü cihazında internet erişimi kesilen tanıdığım arkadaşlarım var psikolojilerinin bozulduğunu yakından gözlem yapmışta bir insanım.

İnternet ve sosyal ağların hayatımızın tam ortasındaki yerini artık tartışmaya bile açmak doğru değil. Lakin birde habercilik merakımız var, öyle meraklıyız ki haberci olmaya doğru olmuş, yalan olmuş hiç önemli değil. Çünkü kendi yazdığı yalan habere birazdan inanıp biz gazetecileri bile doğrumu diye arayanlar bile var. Tabir yerinde olacaksa olmuşuz gazeteci.

Tabi birde yazılan haberlerin veya yorumların altına da beğeniler atılmıyorsa birde o var neden beğeni atılmadı diye çılgına dönenlerde var. Tabi bunları yapanlar hiç bilmezler ki yalan yapılan haberler iftira atılan insanlar acaba nasıl bir psikolojiye girerler onların hayatlarını olumsuz etkilemeye hakkımız var mı hiç düşünmezler. Birde kurumları ilgilendiren yalan, iftira, hakaret dolu haberler var.

İlimizde buna örnek Ordu büyük şehir belediyesi, aklı evvelin bir tanesinin yazdığı haberle gece yarısı insanlara doğru değil demek suretiyle çene patlatmak zorunda kaldık. Ordu büyük şehir belediyesinde polis baskını, ilgilide arıyor, ilgisizde arıyor. Haberi sosyal ağdan servis edende arıyor, iftira atıp kıymetsizleştirip kendisine siyasi kulvar açacak kişi bunu da bu yöntemle yapmayı planlıyor, ardından uygulamaya koyuyor, sonrada kendi dahil inanıyor.

Yazıklar olsun derim ben sana, olmayan bir şeyi varmış gibi göstermek şerefsizliktir, ahlaksızlıktır. Siyasette yarış hem kendi partinin içinde, hem de senin fikrinde olmayan diğer parti arasında vardır. İftira, dedikodu, gıybet siyasetin yöntemi değildir. Siyasetin yöntemi, bu doğru değil, bu şu şekilde olur, ben olsam şöyle yapardım demekle iddialarını ortaya koymaktır.

Atılan iftira, bumerang gibidir, dönüp kişinin kendisini bulur. Teknoloji birbirimize hakaret, iftira için değil hayatımızı kolaylaştırmamıza katkıdır. Laf sizdeyken sizindir, ağzınızdan çıktığında sizin değildir. Şu an benim yaptığım gibi bu fikirler biraz evvel benimdi şimdi bana ait değiller doğruysa dimdik yürürüm, eğriyse başım önde. Her meslek erbabının elinden çıktığında güzeldir, iftirayı, kendi ruh dünyasında yaşayan hasta arkadaşlar sizlere tavsiyem tabi ki tıbbi yardımdır.