MEMLEKETTE NE BESTEKAR KALDI, NE DE GÜFTEKAR!

Bu sözlerim tabiî ki TRT’ye. RTÜK ve MÜSİAD’a. Bunlar acaba ne işlerle uğraşıyorlar.  Neden asli görevlerini unutmuşlar? Neden asli görevlerine bir türlü dönemiyorlar?

Anadolu'da ne bir bestekar kaldı? Ne de bir güftekar? Bütün makamları yerle bir olan sanat müziğimiz yerlerde, halk müziğimiz yerle bir, Türk pop müziğimiz yerle bir... Klasiklerimiz arşivlerde küf tuttu, taktığınız cihazlarda bile dönmüyor ve ötmüyor artık.

Türk Gençliği sizin o ritim, nota ve sözde uyduruk bestelerine kafa sallayıp, efkârlanıp yerle bir oluyor, bir de işin bu tarafına bakın. Allah aşkına her yıl Anadolu'da, Valilikler, Belediyeler, Bazı Daire, kurum ve kuruluşlar tarafından avuç avuç dökülen paralarla çıkarılan binlerce şiir kitabından 20-25 yıldır hiç mi bir eser türemedi.

Başınızı nereye çevirseniz her taraf konservatuar, her taraf patırdı, kütürdü mekanı, her köşede bir akıl hocası, hatta her evde bir akil dane ama ortada ne yetişkin bir insan, ne de kayda değer tarihe geçecek bir eser yok.

Türk'ün gerçek sanatçısı kim? Her gece müzikhol, bar, gazino, disko, mabetlerde, başlarını ve bedenlerini hoyratça ve fütursuzca sallayanlar mı?

Görsel sinema ve tiyatro sanatında da durum daha vahim değil mi? Şimdiki paçavraların topyekununa baktığımda adlarına sanatçı demeye bile yüksünüyorum.

Yazık bu paçavraları villa, yat, kotra, ağam, paşam, canım, cicim, papatyam yapan zihniyete yazık... Bir yazık da bu zihniyeti suistimal ve istismar eden zihniyete yazık...

TRT, RTÜK, MÜSİAD artık bırakın şu kendinizden bile bihaber asılsız işleri de, kendi asli işlerinize dönün bir an önce. Memlekette orta ve son kuşak nesil için sanatçı yetiştirin artık. Bestekar yetiştirin. Güftekar yetiştirin. Bakın ortalıkta Türk Müziği adına sanatta, sanatkarda kalmadı artık. Hadi kalın sağlıcakla...