UNUTMAYACAĞIZ VEKİLİM

Ben seçiyorum.

Benim tercihimle çıkıyor o sandıktan.

Benim hür irademi yansıtıyor aslında.

Beni temsil etsin diye, gönderiyorum Ankara’ya.

Gidiyor.

Yakasına rozet takıp, yemin ediyor kürsüde.

Gazi mecliste.

Ki; Dünyada kurtuluş mücadelesini yöneten, ülkesini bağımsızlığa kavuşturan ve yeni bir Cumhuriyeti kuran tek meclistir o.

Partisi belli.

İdeolojisi belli.

Savunduğu değerler heybesinde.

***

Benim hür irademi yansıtıyor aslında.

Beni temsil etsin diye, gönderiyorum Ankara’ya.

Lakin bir bakıyorsunuz bir rüzgâr esmiş,

O rüzgâra kapılıp sürüklenmiş.

Yakasındaki rozet değişmiş.

Başka ağızla düşünüp, cümle kuruyor.

Dün söyledikleriyle, bugün ağzından çıkanlar birbirine zıt.

Bindiği atın üzerinde başka birisinin kılıcını savuruyor.

Hiç utanmadan.

Ve sıkılmadan…

Siyaset diyorlar bunun adına.

Menfaat ve çıkarların ön planda olduğu bu kirli sarmala.

***

Ben seçiyorum seni.

Benim tercihimle çıkıyorsun o sandıktan.

Benim hür irademi yansıtıyorsun.

Ben gönderiyorum seni Ankara’ya.

Ve beni kullanılmış bir mendil gibi atıyorsun bir kenara öyle mi?

***

Ben seçiyorum seni.

Benim tercihimle çıkıyorsun o sandıktan.

Kalan günlerin keyfini çıkar bence.

Günler tükenir sandık elbet yine gelir önümüze.

Ben bunları unutur muyum?

Biz bunları unutur muyuz?