Servet YERLİ

MİLLİ ŞAİRİMİZ MEHMET AKİF ERSOY’U ÖLÜMÜNÜN 88 YILDÖNÜMÜNDE SAYGIYLA ANIYORUZ

27 Aralık 2024 Cuma Saat: 10:00

Bu gün, Türkiye Cumhuriyeti Devletimizin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin İstiklal Marşını yazan Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy ‘un Ölümünün 88 Yıl Dönümünü.

”GİRMEDEN TEFRİKA BİR MİLLETE

DÜŞMAN GİREMEZ.

TOPLU VURDUKÇA KALPLER ONU TOP SÖNDÜREMEZ.” diyen

Mehmet Akif’le, Gazi Mustafa Kemal Paşanın ruhu, duyguları, düşünceleri, heyecanları el eledir. Dünya harp tarihinde ayrı bir önemi haiz nice canlar pahasına geçit verilmeyen Çanakkale, Anadolu’nun o kurban olduğumuz tozlu ve çamurlu yollarında, sadece milli tarihimizi de değil, milletler tarihinde dahi görülmeyen bir başarı ile sonuçlanan İstiklal Savaşında, İstiklal Marşında Akif’le, Atatürk aynen tek yürek, tek bilek gibidir.

Onun için ben burada konuyu bu açıdan ele almaya çalışacağım.

Mehmet Akif Ersoy, kurtuluş savaşı başladığında, İngilizlerin İstanbul u işgal ettiğinde İstanbul da bulunuyordu. Vatanın içinde bulunduğu, düşmanın yer yer işgale başladığı sırada İstanbul’a durmak sıkıyor ve büyük üzüntü duyuyordum. Vatanın tehlikeye girdiği böyle bir dönemde milletin ve

Halkın yanında bulunma, milletinin moral gücünü yükseltme arzusuyla savaşa katılmaları için destek vermek, sahip çıkmak istiyordu. Çok zor şartlara rağmen yanındaki Trabzonlu bir meslek arkadaşıyla beraber Ankara a gitmeye karar verdi.

 Çetin bir yolculuktan sonra Ankara’ya vardı. İlk vaizini Hacı Bayram Camiinde :” Vatan savunmasında düşmana karşı savaşmanın dini ve milli bir görev olduğunu heyecanlı bir şekilde vurguladı. Mustafa Kemal e Tam bir uyum içinde camilerde, kapalı ve açık meydanlarda Afyonda, Balıkesir de, Kastamonu da, Konya, Eskişehir de hep heyecanlı, coşturucu konuşmalar yaptı Mustafa Kemal e tam bir fikir birliğinde oldu.

Bilindiği gibi sosyal yapının alt üst olduğu, devletin temelinden sarsıldığı, Mondros mütarekesinin daha önce ortaya koyduğu sıkıntılı şartlar sonucu İstanbul un işgali, Anadolu          a yaşanan kargaşalı dönemde Mustafa Kemal 19 Mayıs 1919 da Samsuna çıktı. Onun derdi yurdun üzerine çöken o karabulutun dağıtılmasıydı. Bunun için Amasya       a, Erzurum ve Sivas a toplantılar düzenliyor, kongreler hazırlıyor. İşgalci güçlere karşı bir bütünlük içinde, karşı konulmasını sağlamak için çalışmalar yapıyordu. Amasya İstanbul hükümetine ve işgalcilere karşı

”Milli egemenliğe dayalı tam bağımsızlık”. Erzurum Ağa: ”Vatan bir bütündür, asla

Parçalanamaz, manda ve himayenin asla kabul edilemez.”, Sivas Kongresinde bir bütünlük içerisinde, topyekûn harekete geçilmesi hususları kararlaştırıldı.

Mehmet Akif:

”GİRMEDEN TEFRİKA BİR MİLLETE

DÜŞMAN GİREMEZ.

TOPLU VURDUKÇA KALPLER ONU TOP SÖNDÜREMEZ diyordu.

Atatürk, çok sevdiği askerlik görevinden, Mehmet Akif’te, tek geçim kaynağı olan memuriyet görevinden ayrılmıştı.

Milletin en karanlık günleriydi. Dünyanın en gelişmiş silahlarıyla donanımlı Fransızlar Antep ve Kahraman Marşı, İtalyanlar Antalya, Yunanlılar İzmir’i İngilizler İstanbul    işgale başlamışlardı. Ordu yok, silah yok, cephane yok. Kazma, kürekle, taşIa, sopayla halk düşmana karşı koyuyordu.

Bu ara dış güçlerin desteklediği azınlıklar ise arkadan vuruyordu.

Vatanın her karış toprağı, düşman çizmeleri altında kalması vatansever her ferdi ta kalbinden vurmuştu. Nerede tüten bir baca varsa orada gözyaşı vardı. Atatürk ün önderliğinde halk topyekûn silaha sarıldı. Coşkun seller gibi şahlanıverdi atasının ardından. Millet aradığını bulmuştu. Artık gözleri yerde, boynu bükük gezmeyecekti Türk Milleti.

Bütün açlığa, susuzluğa, cephane azlığına rağmen ev ev, sokak sokak çarpışarak düşmanın ilerleyişine karşı konulmaya başlamıştı. Kastamonu  a Nasrullah Camiinde, Mehmet Akif: ”Milletler topla, tüfekle, zengin ordularla, tayyarelerle yıkılmıyor, ancak aralarındaki rabıtalar çözülerek, kendi başına, kendi derdine, kendi havasına, kendi menfaatlerini temin etme sevdasına, düştüğü zaman yıkılır. Bu savaşlar bu milletin ne canını, ne malını bırakmadığını, milletin başını istediğine dair sözleri, şiirleri Sebilürreşad mecmuasında yayınlanıyor, memleketin dört bir köşesine Şiirleri, konuşmaları gazete ve dergilerle halka dağıtıyor, okunuyordu. Konya da bir ayaklanmayı bastırmak için oraya koştu. Coşkun hitaplarda bulundu.

”SAHİPSİZ OLAN MİLLETİN BATMASI

HAKTIR

SEN SAHİP ÇIKARSAN BU VATAN

BATMAYACAKTIR.

FERYADI BURAK KENDİNE GEL ÇÜNKÜ

ZAMAN DAR. UGRAŞKI TELAFİ EDECEK BUNCA ZARAR

VAR. İŞ BİTTİ, SEBATİN SONU YOKTUR DEME

YILMA EY MİLLETİ MERHUME SAKIN YEİSE

KAPILMA.” diyerek halkı silkinmeye, uyarmaya ve bütün mukaddeslerine sahip çıkmaya çağırıyor halkın moral gücünü ayyuka çıkarıyordu.

Öte yandan Gazi Mustafa Kemal Paşanın

Başkomutanlığında, Egenin efeleri,

Erzurum’un dadaşları, Karadeniz’in uşakları

Kahraman Türk kadını Atasının ardında şahikalar yaratıyordu.

Akif: ”BEN EZELDEN BERIDIR YAŞADIM, HÜR YAŞARIM. HANGI ÇILGIN BANA ZINCIR VURACAKMIŞ ŞAŞARIM.”

Diyerek, İstikIaI Marşımızı anıtlaştırıyordu. Mustafa Kemal bir cepheden bir cepheye yıldırım hızıyla, şimşekler çakarcasına koşuyor, emir komutasındaki silah arkadaşlarıyla destanlar yazılıyor, Anadolu düşmandan adım adım temizleniyordu. Atatürk’ün ”Ya İstiklal Ya Ölüm” parolası kulaklarda ve kalplerde çın çın çınlıyor, semalarda yankılanıyor, her yerde, her cephede art arda hayranlıklar uyandırıyor, harikalar yaratılıyordu.

Mehmet Akif: ”

”DOGACAKTIR SANA VADETTİĞİ

GÜNLER HAKKIN,

KİMBİLİR, BELKİ YARIN, BELKİ

YARINDANDA YAKIN.” demişti ya

Ne hikmettir ki, işte o gün gelmişti. Başkomutan İşte o tarihi emrini vermişti. ”ORDULAR ILK HEDEFINIZ AKDENIZDIR. İLER”

Büyük Taarruzla düşman denize döküldü ve Anadolu adım adım düşmandan temizlendi.

Milletleri millet yapan ve hem de ilelebet yaşatan, Milli kültürü yoğurun yaratan insanlarla milli hayat can bulur. Milletimize soluk aldıranlardan biride, bütün ömrünü Türklüğe ve İslamlığa adayan, tek bir şiiri ile bir milletin ağzı olan Mehmet Akif’tir. Çanakkale Şehitlerine adlı ikinci şiiriyle birlikte bütün gönüllerde anıtlaşmıştır. Savaşın yapılması ne kadar önemliyse yazılmasına o kadar önem arz eder. Bir değerlendirme yapılırsa Çanakkale ve İstiklal Marşını yaratılmasını sağlayan Kurtuluş Savaşımızda hem tarih son derece iyi yapılmış ve hem de tarihte iyi yazılmıştır.

Aziz Atatürk:” Türk Milleti ecdadını tanıdıkça, daha büyük işler yapmak için, kendinde güç bulacaktır.” Dediği gibi, Türk Milleti, Türk - İslam büyükleri arasında mümtaz bir yeri olan ” Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’u gönlünde ve kafasında ilelebet yaşatacaktır

 Onu ölümünün 88. Yıl Dönümünde Rahmetle, saygıyla. Minnetle anıyoruz.

Ruhu Şad,  mekânı Cennet olsun. Sevgi ve saygılarımla.