NURİ KAHRAMAN

BEKÂRIM, ÇOCUĞUM YOK ve YALNIZIM! İZ(i)MLERİN İZİ; NEREYE GÖTÜRÜR SİZİ?!...

27 Aralık 2024 Cuma Saat: 09:59

 

Yüce Yaratıcıya TESLİM olup SELÂMET bulmak varken, insanoğlu şeytânî sistemlerin tuzağına düşmekten, balonlarına kapılmaktan kendilerini alamamaktadırlar.

*BATI ZÂTEN ÖYLE DE; YA DOĞU?*

Hak'tan habersiz batı doğal olarak genel îtibârıyle zâten öyle de, bizim âlemde de beş vakit ezan çağırırken aldırmayıp, nefsinin ya da çevrenin gelgellerine, şeytânî sesler ve dâvetlere kulak kabartıp  meyledenler, Hakk'a alâkasız durup bâtıl tarafına gidenler, böylelikle dünyâsından çok ebedî hayâtını, âhiretini mahvedenler epey bir yekûn teşkil ediyor gibi maalesef.

ÇAĞDAŞ YAŞAM! ÇOK MU İYİ PAŞAM?

Bu meyânda, hislerimize tercümân olacak, 19. Asır Dîvan şâirlerimizden Abdurrahman Sâmi'ye âit bir şiirin ilk kıt'ası şöyle:

EY ZÂİR-İ SÂHİB-NEFES,

HUBB-I SİVÂDAN MEYLİ KES

DÜNYÂDA KALMAZ HİÇ KES,

ALLÂH BES, BÂKÎ HEVES...

Kısaca; [Ey dünyâda, gelip-geçici bir ziyâretçi durumunda olan nefes sâhibi kişi,

Allâh'tan başkasından meyli kes,

Dünyâda hiç kimse kalmaz

Sana ALLÂH yeter. Kalanı gelip geçici, saman alevi gibi yanıp sönen hevesten ibâret]

*BA'DE HARÂB-İL BASRÂ!*

Bu kişiler için böyle olduğu gibi, milletler, sistemler ve medeniyetler için de böyledir. Bir ÇAĞDAŞ YAŞAM tutturulup bunun altına bir sürü süslü İZM boca edip insanlığı netîcesi aynı, güzergâh yaldızları farklı ütopyalara sevk ettiler. İşte sonuçlar:

*FEMİNİSTİN FERYÂDI, İZİMLERİN BÜNYÂDI*

Hayatının büyük bir kısmını feminist harekete savunmaya adayan İngiliz yazar Petronella Wyatt, bir makale kaleme alarak pişmanlığını şu sözlerle dile getirdi:

*BEKÂRIM, ÇOCUĞUM YOK ve YALNIZIM*

“Bekarım, çocuğum yok ve yalnızım. Feminist hareket beni hayal kırıklığına uğrattı, benimle birlikte bütün bir nesli de.”

*BİR GRUP ARKADAŞ, ÇOK TAHSİL!*

Yazar makalesinde şunları ekledi:

“Her pazartesi Londra’daki bir restoranda, pencereden yakın bir masada oturup hayatlarımızı tartıştığımız bir grup arkadaşla buluşuyorum. Hepimizin ortak noktası çok; ellili yaşlarımızın ortasındayız, iyi eğitim almış çalışan kadınlarız. Ama hayatlarımızda bir boşluk var. Hepimiz bekarız ve çocuğumuz yok.”

*İNKİSÂR-I HAYÂL, GEÇMİYOR LEYÂL!*

“Yakın arkadaşlarım gibi ben de giderek artan bir şekilde feminist hareketin bizim neslimizi hayal kırıklığına uğrattığını hissediyorum. Bazen, arkadaşlarım gibi, Batı’nın feminist felsefeyi geride bıraktığını ve onun artık zararlı hale geldiğini düşünüyorum.

*ACI VERİCİ ve ÇOK SAĞLIKSIZ BİR DURUM!*

Peki, bu dünyada nasıl olur da biz kadınlar böyle bir durumda kalırız? Elli yaşlarımızın ortasına geldiğimizde kendimizi yalnız buluyoruz. Biliyor musunuz, Britanya’daki ellili yaşlarındaki kadınlardan her on kişiden biri hiç evlenmedi ve yalnız yaşıyor. Bu acı verici ve sağlıksız bir durum.”

*ERKEK DÜŞMANLIĞI, FEMİNİST PİŞMANLIĞI*

55 yaşındaki arkadaşı Sally, yazarla şu görüşlerini paylaştı:

“Bir kadın olarak hep istenmeyen biri olduğumu hissettim çünkü feminist hareket bize geleneksel kadının erkeklerin bizi kontrol altında tutmak için uydurduğu bir klişe olduğunu öğretti. Bu yüzden erkeklere karşı bir düşmanlık geliştirdim ve onları kendimden uzaklaştırdım. Şimdi bunun bedelini ödüyorum.

*HEY GELENEK; ORDA MISIN?*

Açıkça söylüyorum: Bu kültürü yeniden gözden geçirmenin ve geleneksel kültüre dönmenin zamanı geldi. Belki benim ve arkadaşlarım için artık çok geç, ama feminist hareketin gelecek nesillerin hayatını da mahvetmesine izin vermemeliyiz.”

[Ali SOYLU, Turan KIŞLAKÇI'dan]

Gelin görün ki, bu bâtıl ağ bütün evreni sarmış. Bunu yapan, insanlığın baştan çıkarıp kaptan atan, ebedî hüsrâna sürükleyen;

SÂDECE FEMİNİST İST'LER Mİ?

AKLINIZA GELEN TÜM İST'LER ve İZM'LER DÂHİL HEPSİNİN SONU NEDÂMET!

YALNIZ İSLÂM'DADIR SELÂMET.

İşin aslı, faslın özeti; TESLİM ol, SELÂMET bul wes'selâm...

*BİR İKTİBAS TA ÜLKEMİZDEN*

Benim babam devlet memuru idi .

Annem çalışmıyordu.

Yani evimize tek maaş giriyordu, çocukluğumda evimiz de kira idi. Ancak hatırlıyorum da, babam maaşını aldığında annemle masanın başına otururlar, önce rutin masraflar, kira, elektrik, su vb. ayrılır sonra toptan bakkaliyeye gidilir, evde eksilmiş olan ihtiyaçlar, deterjan, şeker, un (çuvalla),yağ (teneke) vb. alınır, kilere konurdu.

Karpuz kavun zamanı babam at arabası ile alır ,evin bodrumuna yerleştirilirdi.

*O TEK MAAŞ BİZE YETERDİ*

Odun yakardık sobada, kamyonla gelir yine evin odunluğuna dizilirdi.

Bu taşıma ,dizme ve büyükleri balta ile kesme işi için sokaktan "baltacı" diye bağırarak geçen emekçiler çağrılır ve ücreti karşılığı yaptırılırdı.

Bu arada bana da özel bale dersi ve müzik dersi aldırıyorlardı .En az ayda bir kez tiyatro ve sinemaya gidilirdi .Uzun lafın kısası o tek maaş yeterdi, kredi kartı da yoktu o zaman, borçsuz, harçsız 1 ay geçebilirdi hem de bollukla ve mutlulukla.

*NE OLDU BİZE BÖYLE?*

Ne paramızın bereketi kaldı, ne bolluğumuz kaldı, ne de ağzımızın tadı

Yazık oldu bize, ülkeye, millete, çok yazık oldu        

(İKTİBAS)

*İKİ FERYAT, BİR GERÇEK*

Bilhassâ feminist batılı kadının feryâdı aslında insan ürünü, vahiyden nasipsiz tüm İZM mağdurlarının feryâdıdır.

*BERRAK SU MU, TAHLİL SUYU MU?*

Bu, insanın, berrak su kaynakları varken, kendi bünyesinden bir sıvı içmesine benziyor. Ama kime anlatacaksın. Herkes bunun yanlışlığını görecek ama ne zaman? Kendi sorumluluğumuz kapsamında olanlar için hiç olmazsa ölmeden önce bu ayrımın ve Hak ayrıcalığının farkına varmaları duâsında bulunalım. Âmîn...

*HAKK'A İTTİBÂ, BÂTILDAN İCTİNÂB*

Bu duygu ve düşünceler meyânında, bir içerden bir dışardan iki örnekle Hak yolun ve ona mensûbiyetin ne büyük nîmet olduğunu, Rabbimizin bizleri çağın ve teknik atrakların büyüsüne kapılmadan Hakk'ı hak bilip ona ittibâda, bâtılı bâtıl bilip ondan ictinâbda bizleri furkâna, yâni  bunları birbirine karıştırmadan tefrîke, bunun için de bir adı da bu anlamda FURKAN olan KUR'ÂN'a uymakta muvaffak kılması,

*ŞAM'DAN ARAKAN, GAZZE'DEN TÜRKİSTAN*

başta Gazze, Doğu Türkistan, Keşmir, Arakan olmak üzere tüm mazlumlara inâyet buyurması ve de Şam misâli güzel sonuçları diğer gönül coğrafyalarımızda da kısa zamanda lûtfetmesi niyâzıyla Rabbimize yalvarıyor, cümleye sevgiler-saygılar sunuyoruz wes'selâm...