14 Aralık 2024 Cumartesi Saat: 10:30
Tek bir hayalimiz var idi içerisinde yaşadığımız bu şehir için. Şehrimizin ekonomisi, sanayisi, eğitim, sağlık, kültür ve turizmi için. Kendi kendine yetebilen bir Ordu inşa edebilmek için yıllardır formül üzerine formüller kurduk.
Başarabildik mi?
Başaracağız, başarmak zorundayız. Bunun için ehil ve ekabir bir babayiğite ihtiyacımız var idi. Hatta birden fazla babayiğitlere. Bu şehre sahip çıkacak, sahiplenecek Mülki İdare Amirlerine, tıpkı şimdi görevi başında olan Sayın Vali Muammer Erol gibi, Milletvekillerine, mecliste Ordu’nun ihtiyaçlarını en çok dile getiren MHP Ordu Milletvekili Naci Şanlıtürk ve CHP Ordu Milletvekili Seyit Torun gibi.
Bir de adam gibi bir şehreminine ihtiyacımız var idi. Çok şükür ki, kendi kendine yeten sloganıyla Büyükşehir Belediyesini bir çırpıda sırtlayan, akıl küpü, bilgili, tecrübeli, birikimli, donanımlı ve ülkesine 7 yıl gibi uzunca bir zaman Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı yapan Dr. Mehmet Hilmi Güler gibi.
Şimdi, Ordu’yu bir ayna gibi tutup geçip karşıdan bakmak zamanı geldi bence. Domino taşları yerine oturduğuna göre döktüğümüz alın terleri ve emeklerimize bakarak nelere dokunmuşuz diye. Aslında gözle görülen veya görülmeyen o kadar çok şeye dokunmuşuz ki, bunu da Ordu halkının duyduğu güven ve destekten yeterince anlıyoruz değil mi?
Yalnız 3 ay değil, 12 ay Ordu olabilmiş isek bugün bu eserlerin sahipleri yukarıda saydığım isimlerin ta kendileridir. Artık insanların yılın her ayında Ordu’ya gelmeleri için hiçbir engel kalmadı. Her alanda her platformda Ordu artık her gününü dolu dolu geçirmeye başladı.
Bu yazıyı neden kaleme aldım diye düşünebilirsiniz. Haklısınız da ama ortada bir gerçek var iken yazmak durumunda hissettim kendimi.
Ordulular artık siyasi nezaketsizlik görmek istemiyor. Geçmiş dönemlerde de herkesin bu şehre katkıları mutlaka olmuştur. Allah rızası için emek gösteren herkese de teşekkür ediyoruz. Ama bugün çıkıp, ben veya biz böyleydik bugün bunlarda şöyle gibi söylemlere artık kimse takılmıyor.
Siyaset nezaket ile yapılır. Karşılıklı anlayış, hoş görü ve ortak akıl ile yapılır. Al aşağı etmeye çalışmakla siyaset yapılmaz. Bizim şimdiki hedefimiz kendi kendimize yetelim. Aksi düşünen de var ise gölge etmesin bu bize yeter…