23 Kasım 2024 Cumartesi Saat: 10:18
Kıymetli hanım kardeşlerim dünyanın en değerli varlığı hanımefendi kızlarım,bugünkü yazımda kimsenin giyimine kuşamına karışmak gibi bir niyetim yoktur,Ancak ömrünü dini tebliğ hizmetinde adamış bir kardeşiniz olarak Cenab-ı Hakk’ın ayetlerini ve Resulullah’ın sünnetleriyle İslam’da örtünme tesettürün yerini ve önemini anlatmanın
bir sakıncası yoktur umarım.
“Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin hanımlarına söyle, dışarı çıkarken üstlerine cilbablarını alsınlar. Bu, onların tanınmasını ve bundan dolayı incitilmemelerini sağlar. Allah, Gafûrdur, Rahîmdir." (Ahzab, 33/59).
"Mümin kadınlara da şöyle: Gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. Zinet yerlerini açmasınlar. Bunlardan kendiliğinden görünen kısmı müstesnadır. Baş örtülerini yakalarının üstüne koysunlar. Zinet yerlerini kendi kocalarından, babalarından, kocalarının babalarından, oğullarından, kocalarının oğullarından, kendi erkek kardeşlerinden, kendi kardeşlerinin oğullarından, kız kardeşlerinin oğullarından, kendi kadınlarından, kölelerinden, erkeklik duygusu kalmayan hizmetçilerden veya henüz kadınların gizli yerlerine muttali olmayan çocuklardan başkasına göstermesinler. Gizleyecekleri zinetleri bilinsin diye ayaklarını da vurmasınlar. Ey müminler! Hepiniz Allah'a tövbe edin. Böylece korktuğunuzdan emin umduğunuza nail olasınız." (Nûr, 24/31).
Peygamber (s.a.v)efendimiz buyurdular ki! “Ümmetimin son dönemlerinde bir takım adamlar olacaktır. Erkekler gibi eğerlerin (bineklerin) üzerine binip cami kapılarına ineceklerdir. Hanımları ise giyinik uryandır, (giyinik çıplaktır), başları üzerinde arık deve hörgücü gibisi vardır. Onlara lanet edin. Zira onlar lanet olunmuşlardır.” (Ahmet b.Hambel - müsned
Buna mukabil bir örnekleme ile konuya açıklık getirelim inşallah…
"Genç bir kız yeni bir cep telefonu alır ve babasına onu göstermek ister. Baba bakar ve kızına sorar;
* Cep telefonunu alınca yaptığın ilk iş ne oldu kızım?-
*
* Telefonun ekranına çizilmeye karşı ekran koruyucu yapıştırdım,
* telefonun kendisi için de bir kılıf aldım.
* Babası yine sorar:
* Sence bu yaptığın iş, cep telefonunu üreten firmaya saygısızlık olmadı mı?
* Kız cevap verdi:
* Yok babacığım bilakis, firmanın cep telefonunun yanında verdiği kullanma kılavuzunda yazdığı üzere, cep telefonunun, kılıf ve ekran koruyucu ile muhafaza edilmesi tavsiye ediliyor.
* Babası yine sorar:
* Cep telefonun bir kusuru mu vardı, kötü ve değersiz miydi ki koruma altına aldın, sakındın?
* Kızı cevap verir:
* Hayır aksine, onun zarar görmesini, değerinin düşmesini istemediğim için bunu yaptım.
* Baba sorar:
* Kılıf ve ekran koruyucu ile örtüp muhafaza ettikten sonra çirkin olmadı mı, basitleştirmedi mi?
* Buna cevaben kızı:
* Bence çirkin olmadı.
* Basitte durmadı. Ancak çirkin olsaydı da yapardım.
* Çünkü onu korumaya değer.
* Baba muhabbetle ve müteessir bir şekilde kızının yüzüne baktı ve şöyle diyebildi;
* İşte tesettür emri de aynı öyledir, yani değerli olanı korumaktır.
* O yüzden en güzel şekilde örtünmelisin kızım. Örtünmelisinki değerinden hiçbirşey yitirmeyesin. Örtünmelisinki; zarar görmeyesin. Örtünmek ALLAH'ın emridir..
* Kul bu denli neden Allah’a meydan okur anlamak mümkün değil,
* Denizde plajda yatak odasında giydiği elbiseleri artık hiç çekinmeden Sokaktada giyebiliyor.
* Yüce Allah bizi bu konuda şöyle uyarmaktadır;”Ey iman edenler! “Kendinizi ve çoluk çocuğunuzu cehennem ateşinden koruyun; onun yakıtı, insanlar ve taşlardır. O ateşin başında, gayet katı, çetin, Allah’ın kendilerine verdiği emirlere karşı gelmeyen ve kendilerine emredileni yerine getiren melekler vardır.” (Tahrim, 6. ayet)
* Öyleyse bu açık ikazı duyup öğrendikten sonra bize düşen nedir? Hem kendimizi hem ehlimizi -ailemizi ve yakın çevremizdekileri- cehennem ateşine düşmekten nasıl koruyacağız?
* Ayet biz Müslümanları aile sorumluluğu ile alakalı olarak dehşet verici bir şekilde ikaz ediyor. Aile kavramı, bir ailenin kapsadığı kişilerin kimler olduğu farklı toplum yapılarına göre farklılık arz etse de, buradaki temel düşünce, bir müminin Rabbine karşı olan sorumluluğunun sırf kendi kişisel hayatıyla sınırlı olmadığını bilmesi, ailesinden ve çevresindeki insanlardan da sorumlu olduğu ve buna göre davranması gerektiğidir. Kur’an-ı Kerim Enbiya süresi 98.ayetinde;Hiç şüphesiz siz ve Allah’tan başka kulluk ettikleriniz cehennem odunusunuz. Siz oraya varacaksınız.Anlayanlara gerçekten çok dehşet verici bir ayettir.Bugünün sıkıntıları bela ve musibetleri,yokluklar kıtlıklar,afâtlar,depremler acaba neden başımıza geliyor hiç kendimizi sorguladık mı?
* Veya hiç ders alıyormuyuz?
Allahım sonumuzu hayr eylesin.