18 Ocak 2017 Çarşamba Saat: 10:31
Anayasalar toplumların ortak mutabakat belgeleridirler.Öyle mutabakat ki bütün toplum kesimlerinin müsavi bir şekilde hak ve hukukları korunmaktadır.Yönetenlerle yönetilenlerin sorumlu
Luklarının çakışmadığı birbirlerini yok saymadıkları bir mutabakat.Seçme hakkını kullanarak seçenlerin
İşbaşına getirdiklerinin seçildikten sora seçenlerini unutmadığı, seçilmişliğini istismar etmediği ve seçilmişliğini kötüye kullanmadığı karekteristik bir mutabakat.
Bu gün TBMM’de yapılmaya çalışılan Anayasa değişikliğinin mutabakat anayasasını oluşturma
Dığı ayrılık ve kavga anayasası olduğu açıktır.Zulüm ve istibdat getirmesi kaçınılmaz olan değişiklik içe
Riği çok tartışılacaktır.Hatta değişiklik gerçekleşirse Türkiye Cumhuriyeti Devletinin üniter yapısı bile
Tehlikede olması mukadder görülmektedir.Çünkü değişiklikler BOP (Büyük Ortadoğu Projesi) nin em
Ellini gerçekleştirmeye imkan veren içeriğe sahiptir.
Bu noktada Anayasa değişikliğini incelediğimizde;
Anayasamızın 6. Maddesinde belirtilen “Egemenlik kayıtsız şartsız Milletindir. …Egemenliğin
Kullanılması,hiçbir surette hiçbir kişiye,zümreye veya sınıfa bırakılamaz. …” amir hükmüne rağmen bütün yetkiler Cumhurbaşkanına verilmektedir. Kimin Cumhurbaşkanı olduğu veya olacağı önemli değildir. Bu gün birisi yarın bir başkası. Özetle Türk Milleti Bir Cumhurbaşkanı Seçiyor Cumhurbaşkanı ise her şeyi seçiyor.Olay burada düğümlenmektedir.
Anayasa’nın 7. Maddesi ise “Yasama yetkisi Türk Milleti adına TBMM’ne aittir.Bu yetki
Devredilemez. Hükmüne havidir.Kararname ile devlet yönetmek yetki gaspıdır.
Anaya taslağının 14. Ve 15. Maddesi ile mevcut Anayasamızın 123. Maddesinin 3. Fıkrası ile 126. Mddesinin de 3.fıkrasında değişiklik yapılmaktadır. TBMM’de 1. Tur oylama yapılarak değişikliğin
Birinci aşaması tamamlanmıştır.
Anayasamızın 123. Madesinin 3. Fıkrası şöyledir: Kamu tüzel kişiliğ,kanunla veya kanunun aç
Ikca verdiği yetkiye dayanılarak kurulur. Şeklinde iken yani düzeleme ile;… kanunla veya Cumhurbaş
Kanlığı kararnamesi şeklinde değiştirilmiştir. Maddeye ayrıca “Üst düzey kamu görevlilerinin atama
Larına ilişkin usul ve esaslar Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile düzenlenir.” Fıkrası eklenmiştir.
Anayasamızın 126. Maddesinin 3. Fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.Kaldırılan 3. Madde şöyledir: Kamu hizmetlerinin görülmesinde verim ve uyum sağlamak amacıyla, birden çok ili, içine alan merkezi idare teşkilatı kurulabilir.Bu teşkilatın görev ve yetkileri kanunla düzenlenir. Yeni getirilen madde hükmü ise şöyle hüküm ifade etmektedir: Kamu hizmetlerinin görülmesinde verim ve uyum sağlamak amacıyla merkezi idare kapsamındaki kamu kurum ve kuruluşlarının kuruluş,
Görev ve yetkileri ve sorumlulukları Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile düzenlenir. Şekline dönüştürülmüştür.
Bu maddelerin değiştirilmesi ile oluşturulan içerikle Cumhurbaşkanlarına verilen yetkiye istinaden Cumhurbaşkanlarından herhangi biri kararname ile özerk bölge ilan ederek Türkiye Cum
Huriyeti Devletinin üniter yapısını bozabilir.
AKP’nin bu konu ile ilgili olarak böyle bir taslağı getirmesi gizli bir ajandası olduğu şüphelerini
Artırmaktadır.Kaldı ki en son olarak AKP Bursa Milletvekili İsmail Aydın’ın Anayasamızın değişmez ve değiştirilmesi dahi teklif edilemez hükümlerini içeren ilk dört maddesinin değiştirilmesi için meclis kürsüsünde yaptığı konuşma bardağı taşıran son damla olmuştur.
Bu anayasa değişikliği MHP Açısından da iyi bir imtihan olmamıştır. MHP Parti Tüzüğünün
3. maddesi “…MHP Demokratik parlamenter sistemi benimser…” hükmüne aykırı davranarak parti tüzüğüne aykırı hareket ederek “BAŞKANLIK ANAYASA’sına” Evet diyerek parti tüzüğünü ihlal etmiş
Lerdir.Bunun yaptırımı “ Partiden İhraç edilmektir.” Yapılacak ilk kurultayda MHP’nin delegeleri MHP
Tüzüğüne aykırı hareket ederek ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNE EVET DİYENLERİ MHP’den İHRAÇ EDECEK
LERDİR.