Derya DERVİŞOĞLU

İKİSİNDEN BİRİ AMA HANGİSİ?

29 Ekim 2024 Salı Saat: 10:09

   Cebimdeki son bozukluk gibiydi çocukluğum... Tek katlı bir köy evinde izlerim durur hâlâ. Büyümek uğrunda harcandı, çarçur oldu. İşte tam da bugün, çocukluğumun naftalin kokusunu havalandırmaya karar verdim.

   Ben küçükken, “büyüyünce ne olacaksın?” gibi soruları kimse sormazdı bana. Sorulmayan sorularla ilgili de herhangi bir fikrim olamazdı zaten.

   Uykuya dalmak için koyun saymak falan bilmezdim. Arada bir yanıp sönen eski, uzun floresan lamba vardı. Ona doluşan sinekleri seyrederken uykuya dalmış olurdum.

   Yağmur yağıp dindikten sonra yola koşar, çamuru belirli bir kıvama getirir, yağmur sularının önüne baraj yapardım. Dayanıklılık testine tabi tuttuktan sonra da , yoldan araba geçmesin diye dua ederdim.

   Bazen tavuklar için kaldırabileceğim büyüklükteki taşların altına bakar, bulduğum solucanları onlara verirdim. Bazen de mini mini civcivlere arkalarından dokunur, düşüp de kalkmak için çırpındıklarında Allah’ın beni izlediğini aklıma getirir ve bir daha yapmamak için O’na söz verirdim.

   Fındığı patoza verdikten sonra dağ oluşumunu andıran fındık kapçaklarında ustalıkla dehlizler oluşturur, yapım aşamasında çökmeler meydana geldiğinde ise, bir sonraki hasadı beklemek zorunda kalırdım.

   Çıktığım henüz bir kaç metre uzunluğunda olan harmandaki dut ağacında bir yandan kendimi kimsenin göremeyeceği kadar yüksekte sanır, bir yandan da tam yiyeceğim anda dudağıma  değen böcek denk gelmiş bir dutu, olanca hızımla yere tükürürdüm.

   Bazı akşamlar karanlık çöker çökmez o zamanlar tek katlı tüm gün güneşi içine hapsetmiş olan evimizin damındaki sıcak betona ellerim başımın altında yatar, o uzaklarda yanan ışıklardan ileride benim de içinde olacağım evin ışığının hayalini kurardım.

   Yaptıklarımın çoğu çocukluktandı. Bazıları da yaramazlıktan... Hayatı sorgulamak çocuklara göre bir iş değildi. Büyüyünce işler değişti senin anlayacağın. Şimdi sen söyle! Büyüyünce mi geçiyordu, yoksa uyuyunca mı?