19 Ekim 2024 Cumartesi Saat: 11:21
Değerli dostlar. Bizim bir ajanda alışkanlığımız var mâlum. Bunları bölük-pörçük sosyâl medyada da paylaşıyoruz zaman zaman. Ancak, kimi târihe not niteliğinde olanları yazıya dönüştürme güdüsünü kuvveden fiile geçirmekten de kendimizi alamıyoruz. Burada da; hangisini sükut geçebiliriz düşüncesi bizi cenderesine sıkıştırıyor. Onu da alalım bunu da alalım derken pencere çerçevelerden taşıyor.
*ORHAN GÜLEÇ'İN CENÂZESİ*
Şimdi geçen haftayı ele alalım. Pazartesi; Ordu Müftülüğü emektar şoförlerinden, Diyânet ve eğitim camiasının yakından tanıdığı Orhan GÜLEÇ Ağabey'in vefat haberini aldık. Salı gün de Beyli'de namazını kıldık. Allâh CC rahmet eylesin.
*GÜZEL PERŞEMBE, PIRIL PIRIL VÂİZ*
Oradan Perşembe'ye geçip, vâiz olarak göreve başlayan talebemiz, hâfız, birikimli; her şeyden önce görev heyecanıyla dopdolu olduğunu bilip tekrar gördüğümüz Îsâ KARASU Hoca'ya hayırlı olsuna uğradık.
*PERŞEMBE, BOLAMAN, ESKİ YOL FATSA*
O arada telefon geldi. Yol arkadaşımız da muvâfakat edince bir nostalji olsun diye sâhilden yola koyulduk. Geçerken Bolaman'da hacı arkadaşımız, aynı zamanda uzaktan akrabamız Hasan SERDAROĞLU'nun çayını içtik.
*EDİRNE'DEN 45 YIL SONRA FATSA'DA*
İstanbul Yüksek İslâm Enstitüsü’nden arkadaşımız Tokat Turhal'lı Emekli Öğretmen Muzaffer ÖZ Bey arkadaşımızla oğlunun iş kurması vesîlesiyle geldiği FATSA'da görüştük. Fatsa'da olduğunu haber vermesiyle berâber o an, cenâze ve çeşitli nezâket ziyâretleri için bulunduğumuz Perşembe'den İlâhiyâtçı-Yazar arkadaşımız Abdülkadir DEMİR Bey Hocamızla misâfirimizin dâvetine icâbet meyânında sâhil yolundan Bolaman'a, ikindiyi orada edâ ve görevli arkadaşlarla biraz hasbihâli müteâkip de Fatsa'ya geçtik. İmam-Hatip Lisesi önünde buluştuğumuz arkadaşımızla Ümmet MİNDİLOĞLU Bey'in mağazasında oturup sohbet ederek hasret giderdik.
*FATSA'DA EZAN, DOĞANKÖY'DE YATSI*
Ezanını okuduğumuz Akşamı Merkez Câmi'de kıldıktan sonra O, kendisini aldırmak için oğlu Türkçe Öğretmeni Sâdık Bey'i gönderen arkadaşı, İHL müdürü, İlâhiyâtçı Abdülkadir HOCAOĞLU Bey'e misâfir olmak üzere Kumru'ya hareket ederken biz de kendisini Ordu'ya dâvetle berâber, nâzik hareketi ve vefâsından dolayı teşekkürlerle, tekrar görüşmek dilekleriyle; inşâllâh diyerek ayrıldık. Yatsıyı, Fatsa'dan Bulancak'a Çevreyolu'nun tek câmii DOĞANKÖY/KÖPRÜBAŞI Câmii'nde kıldıktan sonra son tüneli geçip evlere vâsıl olduk elhamdülillâh...
*SELİMİYE 3.ŞEREFE'DE İKİ KARADENİZLİ*
NOT: Siyâh-Beyaz fotoğraf, MTTB nin, mezuniyetimiz sebebiyle düzenlediği Edirne gezisi dolayısıyla Selimiye Câmii'nin 3 ayrı iç merdivenle çıkılan minâresinin 3. Şerefesinden Edirne temâşâsı esnâsında çekilmiştir...
*PAYLAŞIMA GELEN DEĞERLENDİRMELER*
Hüseyin KOCAKOÇ: Maşallah... İyilik ve güzellikte beraber olmak ne güzel...
Mustafa BAL: Güzel dostluklar güzel hatıralar biriktirir. Gönlü güzel insanlara selam olsun.
*KUMRU'DAN ORDU'YA*
Muzaffer ÖZ arkadaşımız Çarşamba günü akşamı yöremizin kanaat önderlerinden Emekli Vâiz Osman ÇELİK Hocamızın dâvetiyle Ordu'ya gelip o akşam misâfiri olmuş. Perşembe gün bizi de haberdar ettiler.
*ALTI ARKADAŞ BİR ARADAYIZ*
Bugün, Tokat/TURHAL'dan misâfirimiz Muzaffer ÖZ Bey arkadaşımızla ORDU Merkez Orta Câmi'de edâ ettiğimiz öğle namazı sonrası İstanbul Yüksek İslâm Enstitüsü mezûnu 6 arkadaş olarak bir araya tevâfuk edince bu wefâ ve muhabbet mutluluğunu sizlerle paylaşıp duanızı almak istedik.
*Feridun ALBAYRAK, Server KARAMAN, Cevat ATASEVER*
Rabbimiz kendisi için birbirlerini seven ve bu meyânda ziyâretleşen kullarını sonsuzda da böyle, şâirin MUHAMMEDDEN MUHABBET OLDU HÂSIL şeklinde ifâde ettiği şekliyle Efendimiz SAV in komşuluğunda bir araya getirsin; Âmîn.
Fotoğrafta; Feridun ALBAYRAK(80 mezunu), Osman ÇELİK (74), Muzaffer ÖZ(80), Server KARAMAN (81), Cevat ATASEVER (82) Nûri KAHRAMAN (79 mezunu)
*MÜTEBESSİM DURUMLAR, TAKDİRKÂR YORUMLAR*
Şinasi ŞENTÜRK: Bu ekibin yüzleri gülmekte Allah iki cihanda güldürsün...
Şükrü PİNAL: Kıymetli hocam Mevlâ muhabbetinizi daim kılsın. Sağlık ve selamette kalın. Selam ve hurmetle. Cumanız mübarek olsun...
Ahmet ÇAKIR: Çok güzel bir tablo oluşmuş. O anı yaşamak isterdim. Allah dostlara sihat afiyet versin...
*ULUBEY DEVLET HASTÂNESİ ZİYÂRETİ*
Perşembe gün de Olgun KÜÇÜK, Câhit ŞÂHİN, Kemâleddin KILIÇ ve Coşkun Sırrı MERT Bey arkadaşlarımızla, ULUBEY DEVKET HASTÂBESİ başhekimliğine atanan Dr. Muhammed Mazhar ORHAN Bey'e HAYIRLI OLSUN ziyâreti ve başarı dileklerinde bulunduk.
*CUMÂ GÜNÜ, MÜSTESNÂ EZAN*
Cumânın hatırı kalmasın. Proje İHL'ye gittik. Dînî Mûsikî Uzmanı Cengiz YURTTAŞ Hoca; "Senin ezanlarını biliyoruz. Ama, şimdiye kadar hiç böylesini okumadın. Çok heyecanlı, tiz ve etkiliydi" dedi. Gerçekten de, çocukların cıvıltısına katarak olanca hissî enerjimizi kullandık, tıkanırsak ta gürültüye karışır düşüncesiyle olsa gerek daha bir cesur okuduk. O, "KEŞKE KAYDA ALSAYDIM" dediği gibi biz de kaydetmediğimize hayıflandık. Ama, belki kaydedildiğini bilsek cesâretli davranamazdık. Hem olsun; nasılsa göklerde kayıtlıdır!...
*MÜCTEBÂ DÜĞÜN, HALEF-SELEF BEYLER*
Cumartesiye gelince; ORİMDER Başkanımız Abdurrahman MURTAZAOĞLU'nun evladı Müctebâ Bey'in düğünü meslek câmiamızdan eski-yeni bir çok dostları, hocalarla talebeleri yanında görevde halef-selefleri de bir araya getirdi. Bu vesîleyle, biz de 85-89 yılları arası nöbetini tuttuğumuz Akkuş İmam-Hatip Lisesi'nin yeni müdürü Mustafa BAL Bey'le bir araya gelip çay içme, sohbet etme, Akkuşlu günler ve dostları yâd etme imkânı bulduk.
*Celâleddin ÖZKAN, Şenel ÖZATA, M.Ali KILIÇ*
Bu meyânda birlikte geldikleri Ünye'de görev yapan öğretmen arkadaşımız Celaleddin ÖZKAN Bey ve bize eşlik eden Şenel ÖZATA arkadaşlarımıza teşekkür ederken, medâr-ı iftihârımız, en büyük hâtıra kaynağımız, halefimizin de tanıyor ve de muhabbetli oluşundan mutlu olduğumuz asırlık çınarımız Mehmet Ali KILIÇ Bey hocamıza da hayırlı, uzun ömürler temennî ederken, evlenen yavrularımıza da sonu sonsuzda berâberliğe ulaşan ebedî mutluluklar diliyoruz wes'selâm...
*BAL TEŞEKKÜR, BOL TEFEKKÜR*
Mustafa BAL: Güzel insanlara selam olsun. Sıhhat afiyet huzur mutluluk dileklerimle hayırlı uzun ömürler diliyorum. Misafirperverliğiniz ve nezaketiniz için teşekkürler ediyorum...
*DÜĞÜNDEN ÖNCESİ, AKŞAMDAN SONRASI*
Bol tefekkür de dedik ya; hakîkâten, sabah da ÖĞRETMENEVİ terasında ORŞAYAD'ın kahvaltısındaydık. Orada 10 yazı çıkacak şeyler konuşuldu. Sorular soruldu, cevaplar verildi. Dahası da gözlemler ve bizim kendi objektifimizden yakaladığımız tespitler!
*CÂMİLERİN KIYMETİ, CHP'NİN TÎYNETİ!*
Kenan ÇEBİ'nin o toplantıdaki hassâsiyeti CHP'nin din karşısındaki refleksinin çok çarpıcı bir örneğiydi. İnşâllâh onu yazacağız, yazmamız lâzım. Zâten 1000 DÖNÜM arâziye plânlanan 2. OSB için câmi konusunu, târihî temellerine de istinâden dile getirecektik. Nitekim orada dile getirdik. Çünkü hem yetkili kişi oradaydı hem de günün konuşmacısı, arkeolog Profesör Dr. Süleyman Yücel ŞENYURT etkili olarak, yâni işin uzmanı olarak oradaydı. Bizim açıklamalarımızı mâkul ve yerinde görüp ikisi de onayladılar.
*KENAN ÇEBİ'NİN DERDİ, MESELENİN ÖNÜ-ARDI*
Fakat soru-cevap kısmında söz alan Kenan ÇEBİ buna karşı çıktı. Bir nevî tahkir de etti. Bizim teklifimizi küçümsedi. Bir nevî sloganik ezber olarak niteleyip anlamsız olduğunu söylemeye çalıştı. İnşâllâh bizim hâzirûna sunduğumuz teklîfi ve Sn. Av. Keban ÇEBİ'nin ibretlik îtirâzını CHP'nin ve dolayısıyla ORDU ELİTİ'nin karakteristiğini ortaya koyması açısından tipik, müşahhas bir örnek olarak sunmaya çalışacağız.
*ANKARA'NIN MURÂDI, ORDU'NUN TİRÂDI!*
Dahası, bu bağlamda Ordu özelinin karakteristik yönetsel pratiğine dâir de gözlem ve tespitlerimizi, daha önce, "ANKARA'NIN İRÂDESİNİN ORDU'YA YANSIMADIĞI"na dâir değerlendirmelerimizin haklılığı ve de bunun sebebi bağlamındaki karîneleri arzederek size göstermeye çalışacağız.
*BİR PAZAR, PİR ZİYÂRET*
Pazar günü Kirazlimanı'nın öte yüzünde biri araba, biri asansör kazâsından tekerlekli sandalye mahkûmu iki büyüğümüzü ziyâret ettik. Birisi Müzeyyen teyzemiz, diğeri Zeki SÖNMEZ Bey. İkisinde de epey kaldık. Özellikle Zeki Bey ve kayınpederi merhum Hâki YENER ikisi de Ordu'ya mâlolmuş, hafızasında önemli yer almış isimler. Konuştuklarımız herkesi ilgilendirecektir diye düşünüyoruz. İnşâllâh onlardan hiç olmazsa bir kısmını paylaşmayı düşünüyoruz.
DUÂLAR, NİYÂZLAR, TEMENNÎLER*
Evet, görüyorsunuz; olayları sâdece zikir bile ne kadar yer tutuyor. Dolayısıyla, bugünlük te bu kadar diyor, bu meyânda ve her meydanda duâlarınızı bekliyor, cümleye hayırlı günler, bereketli ömürler diliyor; başta Gazze ve Doğu Türkistan olmak üzere tüm mazlumlara kurtuluş ve de Ümmet-i Muhammed'e muvaffakiyetler, insanlığa hidâyetler lûtfetmesi, bizleri muhabbetten ayırmayıp dünyevî-uhrevî iyilikler-güzellikler ve de zaferler ihsân buyurması niyâzıyla Rabbimize yalvarıyor kâffe-i ehl-i îmân dost ve kardeşlerimize sevgiler-saygılar, sevdikleriyle berâber sonsuz mutluluk temennîlerimizi sunuyoruz wes'selâm...