AT İZİ İT İZİNE KARIŞTI

İşte olaya biraz da öyle bakmak lazım..

Köfteci Yusuf'u ne överim ne de kötülerim.

Velakin linç kampanyasında ne çabuk organize oluyoruz.

At izi it izine karıştı meselesi var ya, işte olaya biraz da öyle bakarım..

 

Çünkü köfteci yusuf şehir içlerinde de büyük bir yapılanmaya gitmiş, çok şubeler açmış  ve yabancı Burger'cileri neredeyse piyasadan silmiş  mesele bu olsa gerek.

Peki bu operasyonu göremeyip, yok tadı değişikti, yok efendim servisi şöyleydi diye sözde eleştiri yapan aklına zekasına güvendigim insanlar emperyalist ülkelerin temsilcisi  Burger firmalarına hizmet ettiklerinin farkında değiller mi,oturup bir daha düşünmeleri gerekir.

 

Zamanında yerli olan Panda dondurma için bir hayli karalama kampanyası yapılmıştı.

Sonra meydan Algida ve Magnum'a kalmıştı.

Bakalım bu iş kimin işine yarayacak bunu ancak önümüzdeki yıllarda göreceğiz.

 

Lakin yaptığım araştırmaya göre domuz eti kilosu dana eti kilosundan biraz daha pahalı.

Ucuzu varken pahalı olanı neden tercih etsin?

Acaba kaçak avlanan yaban domuzlarını mı kullandı diye de düşündüm.

Bu da çok riskli, o avcıları susturmak vs vs, uzun iş yani.

 

Bir de şöyle yapılan tesbitlere göz attım”

 

Malum Yahudi denilince akla ticaret gelmektedir. Dünya ticaretine bunlar hakimdir.  Kendileriyle rekabete giren yerli ve milli firmalara önce ortaklık teklif ederler. Kendi firmalarının isim hakkını satarak havadan para kazanırlar. Kabul etmeyenlerin ticari hayatlarını kumpas ve iftiralarla perişan ederler. Son günlerin flaş haberi, köfteci Yusuf Aktaş'ın ürünlerinde domuz eti bulunmuş iddiasıdır. Aman kıyametler koptu.

 

Kimse de demiyor ki yahu bu adam domuz eti katacaksa yarı yarıya katar, veya en azından 1 kiloya 250 , 300 gr katar ki kâr etsin, 1 kiloya 1.9 gıram. Katmaz diye düşünemiyorlar. Kaldı ki ülkemizde en ucuz domuz eti kilosu 1100 tl. Dana eti 350 tl(karkas) Aptal olması lazım..

yerli işbirlikçileri ile birlikte dört koldan organize olmuş.

 

Köfteci Yusuf yerli ve Milli bir firmadır. Öylesine büyüdü ki, 12 bin işçi, 700 Gıda Mühendisi ve Veteriner çalıştıran dev bir kurum haline gelmiş Yiyecek sektöründe marka olmuş ne olacak, Yahudi Şirketi Mc Donalds'a rakip oldu. Mc Donalds'ın Satışları neredeyse dibe vurmak üzere Yusuf, haddini bil. Sen kim oluyorsun da Yahudi firmasıyla rekabet ediyorsun.

Unutmayalım ki, Yahudi ile dansa kalkan, Yahudi oturmadan, dansı bırakamaz. Maalesef durum böyledir.

Ha, birde kazandığını hep kendin yeme. Mafyanın ve sermaye uşaklarının paylarını zarfa koy gönder. Vergimi veriyorum diye güvenme. Çıkmayı ver, vergini vermesen de soran olmaz. Duyduğum kadarıyla haracı vermeyince birkaç işyerini mafya talan etmiş.

 

Gelelim domuz eti teşhisine. Köfte de domuz DNA'sı bulunmuşsa domuz eti kullanıldığı doğrudur. Ancak başka et ile karıştırılamaz. Birlikte pişirilmesi mümkün değildir. Kokudan restorana girmek mümkün olmaz. Uzmanlar numune alırken, etin kaynağından, işleme safhalarından ve nihai tüketime sunulan üründen ayrı ayrı numune almalı, bir örneğini de işletme sahibine şahit numune olarak mühürleyip bırakmalıdır. Yapmamışsa zaten usule uymamış demektir.

 

Ya Yusuf'a komplo kuruluyorsa?

Değerini düşürüp çökmek için, kayyım atayıp ele geçirmek için bir operasyon ise?

 

Devasa bir değer zincirinde ne kadar, kaç defa, ne miktar domuz ürünü çıkmıştır acaba?

Birisi kasten katıp, sonra da adrese teslim nümüne ile buna neden olmuş olamaz mı?

Veya "et diye" satın aldığı ürüne karıştırılmış ve farkedilmemiş olamaz mı?

 

Koskocaman işletmede suçlu bir kişi mi olur, yoksa binlerce kişinin çalıştığı işletme mi böyle topun ağzına konulur?

 

Geçtiğimiz yıllarda bir süt işletmesinde sapık bir kaç kişi gece süt kazanında "süt banyosu" yaparken çekim yapmışlardı. İşletmeye mi saldırıldı? O kişiler kovuldu.

 

"Domız eti bulunduktan sonra" geçen 9 aylık sürede hangi pazarlıklar yapılmış, acaba işletmeyi devretmeyince, birilerini yanına beleşe ortak almayınca mı bunlar patlatılmıştır?

 

Türkiye'de bu domuz etinin karıştırılması ihtimali olan onlarca diğer şirketin drumu nedir?

 

Türkiye'de ne zaman tek yönlü korkunç bir kakafoni olursa, orada azıcık durup düşünmek, sakin kalmak ve altındaki çapanoğlunu da aramaya çalışmak lazım.