NETENYAHU, YETERYAHU…

Gazze’de zulüm, işkence, şiddet bitmiyor, acı dinmiyor. Beşikteki bebekten tutun çoluk çocuk 7’den 70’e herkes yalnız silahlarla öldürülmüyor üstelik açlıktan, kıtlıktan ve hastalıktan da ölmeye devam ediyor.

Dünya sadece olan bitene seyirci kalmakla yetiniyor. Sözde Birleşmiş Milletler (BM), ABD, batı dünyası, soykırımcı İsrail’in çanağına hala su taşımaya devam ederken, bir Müslüman da çıkıp Netenyahu Yeteryahu diyemiyor.

Adamın saldırmadığı yer kalmadı. İran’ı vurdu, Irak’ı, Suriye’yi, Lübnan’ı, Mısır’ı vurdu. Ama kimsenin gıkı dahi çıkmadı.

Açıklamalara bakıyorum. Sadece önlem alınmalı, tedbir alınmalı, ambargo konulmalı, şu yapılmalı, bu yapılmalı daha birçok benzer ifadelerle kınamaktan başka bir şey yapılmıyor.

Yapın kardeşim yapın! Artık bıçak kemiğin içinde! Biriniz de çıkın, Netenyahu illetine anladığı dilden bir şey yapın. Bunun anladığı dilden konuşmazsanız, bir şey yapmazsanız bu illet asla iflah olmaz bilesiniz.

Aklım şaşıyor yahu, bütün dünya bu duruma bu bir soykırımdır, bu bir mezalimdir derken bir Allah’ın bir kulu da çıkıp yeteryahu diyemiyor.

Daha ne kadar can gidecek?

Ne camimiz kaldı, ne okulumuz ne de hastanemiz kaldı. Ne kıblemiz ne yönümüz kaldı. Ne aşımız, tuzumuz, ilacımız kaldı. Derman tükendi, takat kalmadı.

Neyi bekliyorsunuz neyi?

Açlıktan, kıtlıktan insan ölür mü yahu?

Çocuk öldürülür mü yahu çocuk? Beşikteki bebek bile can veriyor.

Bu nasıl bir kin? Nasıl bir nefret? Nasıl bir zulüm hissiyatı?

Sıradan vatandaş bile artık yeterhahu demeye başlamışken, bir baba yiğitin de çıkıp, NETENYAHU, YETERYAHU demesini bekliyor ve anladığı dilden konuşmasını istiyoruz.

YETERYAHU YETER…