31 Temmuz 2024 Çarşamba Saat: 09:53
Ordu İmam-Hatip Mezun ve Mensupları Derneği ORİMDER'in OKSM salon, fuaye ve bahçesinde gerçekleştirilen geleneksel yıllık BULUŞMA GÜNÜ Programı çok güzel, dolu dolu ve verimli geçti.
Takdîmini mezunlarımızdan Ali Tayyip ŞİRİN'in yaptığı program, İlk dönem mezunlarından İbrâhim YÜKSEL'in Kur'an tilâvetiyle başladı.
*ÂİLELER, GENÇLER, ÇOCUKLAR; HERKES*
Âilece katılımların çokluğu yanında Tâhâ VAROL ve Ârif Emre SİVRİKAYA gibi yeni nesil mezunlarımızın öncülüğünde arkadaş gruplarının çoğaldığı dikkât çeken ve gelecek yılların genç katılım günleri için ümit veren, bugün îtibârıyle Çambaşı Yayla şenlikleri ve de kimi kesimlerde AFAD'ın da uyardığı gibi yer yer yağmurların sonucu etkilemesine rağmen yine de 500'e yakın azımsanamayacak bir sayıdaki katılımın gerçekleştiği günün konuşmasını, bu okulun 85 mezunlarından, 7 yıldan bu yana İstanbul Kültür-Turizm il müdürlüğü görevini deruhte eden, Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Coşkun YILMAZ Bey yaptı.
*ORDUNUN DERELERİ AKSA YUKARI AKSA* türküsündeki Hacer ile Mehmet'in dramatik hikâyesi üzerinden bugünün problemlerini, hâssaten câmiamızın handikaplarını irdeleyen YILMAZ'dan başka olarak Ordu Vâlimiz Muammer EROL Bey ve Belediye başkanımız M. Hilmi GÜLER Beyler de birer selâmlama konuşması yaptılar.
*İMAM-HATİBİN DÜNÜ, ÜLKENİN BUGÜNÜ*
Konuşmalarda, İmam-Hatip neslinin hizmetleri ve ülkemizin bugününe katkıları vurgulanarak, özellikle ilk neslin hasbîliği ve bu okulları kuranların samîmiyetlerinin bizleri buraya taşıdığı, gelinen bu noktada o eski beklentisiz gayretlerin yerini hesâbî ilgilerin aldığı, çekilen sıkıntıların da bundan kaynaklandığı ifâde edildi.
*HASBÎ DÜNLERDEN, HESÂBÎ GÜNLERE!*
Bizleri okutanlar hiç hesap yapmadılar. Bu okulları kuranlar netîcenin hayalden de öte tecelli edeceğini hiç düşünmeden Allâh CC rızâsı için adım attılar. Bugün gelinen noktada hem madden, hem mânen çok çok ilerde, ümmetin ve de insanlığın ümîdi bir Türkiye var. Bu o ilk nesil hadbî, samîmî insanların beklentisiz gayretlerinin bereketidir. Bir Kıbrıs savaşını düşünün. Hiçbir şey yok. Bugün Allâh CC a şükür herşey var. Bunlar hep İmam-Hatip misyonunun ürünü.
*KARŞILIKSIZ SEVENLER KAZANACAK!*
Ama şimdi biz bunu görmüyor, hep birbirimizi tenkit peşindeyiz. Kaldı ki, biz büyüklerimiz gibi karşılıksız da sevmedik kendi okullarımızı. Zekîler yüksek puanlı okullara, oralara gidemeyenler buralara kaldı. Bizim başta böyle hatâlarımız okduğu hâlde bu en önemli hatayı görmeyip hep başkalarını dâvâya vefâsızlıkla, samimiyetsizlik ve liyâkatsızlıkla suçladık. Şimdi oturup düşünme zamânı. Biz ne kadar samîmiyiz? Biz tam mıyız ki hep daha fazlasını bekliyoruz?
*DAR GÜNLER, SAVRUK ZAMANLAR*
Velhâsıl, bir mânâda hepimizin, bu okulları o dar günlerde kuranların samîmiyetine, daha doğrusu İmam-Hatip misyonunun fabrika ayarlarına dönmemizin gerektiğim âşikâr. Özellikle Coşkun Bey'in konuşmalarından çıkan netîce bu minvâlde idi. Bürokrasinin içerisinde ve Ankara merkezin ruhuna vâkıf birisi olarak kendisinin tecrübelerinden damıttığı bu ve benzeri kanaat ve gözlemlerine îtibâr ediyor, uyarılarını önemsiyor, kendisine câmiamız adına çok teşekkür ediyoruz.
*MEMİŞOĞLU MÜZÂYEDESİ DE ARTIK GELENEK*
Ünye'den yönetim kurulu üyemiz Pehlivan Süleyman Aydın MEMİŞOĞLU'nun müzâyede sunumu Programın en eğlenceli ve bereketli(!) kısmı oldu.
*AĞALAR BİR BİR SIRALANDI*
Burda en farklı ve belki de bize özgü en güzel taraf sahneye çıkan herkesin telâffuz ettiği rakamı ödemesi ve ağalığın herkese kalması oldu. Böylelikle günün ağaları; İsâ TÜRKCAN (20), Mehmet ŞÂHİN (15), Engin TEKİNTAŞ(10), Fazlı VERDİ(3 bin 3 yüz), Geçen yılın AĞASI Tewfik KARABULUT (3), Ahmet ÇAKIR(2 bin TL) şeklinde sıralandı.
*AHMET ÇAKIR, ABDÜRRAHİM KARAKOÇ-*
Eğitimci-Şâir-Yazar Ahmet ÇAKIR'ın heyecanla okuduğu ve ilgiyle dinlenen Abdürrahim KARAKOÇ'a âit şiirin ardından başta câmiamıza âit olmak üzere cümle geçmişlerimiz için okunan hatimlerin duâsı için Ali DÜZGÜN kürsüye geldi.
Programdan sonra giden gitti, gitmeyenlerin muhabbeti sahilde ve şehrin çay ocaklarında sürüp gitti.
*GÜNÜN SÜRPRİZ İSİMLERİ*
Elbetteki bize göre ve bizim tespit edebildiğimiz kadarıyla. İstanbul Yüksek İslâm Enstitüsü’nden arkadaşımız, daha sonra soyismini ERSOY yapan Giresun'lu Remzi DANACI arkadaşımız, yaklaşık 50 yıl sonra görüştüğümüz bir isim oldu. Kendisi GÜRSOY Bey arkadaşımızın yakını olması hasebiyle tevâfukan buradayken bizlerle görüşmeyi arzulamışlar ve de görüştük. Allâh CC râzı olsun.
*REMZİ ERSOY, M. TARAKÇI, MEHMET ÇALIŞICI*
Diğer isim de yine İstanbul YİE'den arkadaşımız Trabzonlu, Emekli Müftü Muhammed TARAKÇI Bey. O da ilk mezunlarımızdan Hasan MOLLAAHMETOĞLU'nun davetlisi olarak burada.
Bir de ta İmam-Hatip yıllarından hocamız, daha sonra Samsun İHL'den Emekli Mehmet ÇALIŞICI Bey hocamız. Çocuklarıyla berâber gelmişti.
*NİCE GÜNLERE, TEKRÂR TEKRÂR İNŞÂLLÂH*
Rabbimiz hepsinden de râzı olup cümleye hayırlısıyla gelecek yıllarda da daha güzel günlerde, başta Gazze ve Doğu Türkistan olmak üzere tüm mazlumların kurtuluşunu gördüğümüz, millet olarak ümmete ve insanlığa imdat imkân ve gücüne eriştiğimiz günlerle berâber daha mutlu ve zafer coşkusu içerisinde görüşmeler nasîp eylesin; Âmîn diyor, kâlbî muhabbetlerle, sevgi ve de saygılar sunuyoruz wes'selâm. ..