27 Mayıs 2024 Pazartesi Saat: 09:39
Keşke sahilimize sahip çıkabilsek.
Nedendir bilinmez, denizle şehir arasına duvar örmek gibi bir huyumuz var.
Abuk sabuk binalar, projeler yada devasa stadyumla denizle olan irtibatımız kesilmek isteniyor.
Bir durun yahu!
Biraz olsun aklıselim düşünün.
Maviden mahrum etmeyin insanları…
***
Kim kocaman kütlesiyle Akyazı sahiline stadyumun yapılmasını savunabilir.
Üstelik şehrin en güzel, en elit bir merkezinde.
Başka yer mi yoktu?
Sonra Büyükşehir Belediyesinin önü nasıl bu hale geldi?
Ay ışığı yıkıldı.
Mıdı yıkıldı.
Madem yıkıldı, ortalık açıldı, yerine yapılanlar çok mu gerekliydi bu şehir için.
Belki de dünyanın en güzel manzaralı otoparkı bizim memlekette.
Ya o Rüsumat projesi…
Böylesine harika bir destana sahip bir memleket olarak, bu destanı yaşatmak olağanüstü bir fikir.
Lakin neden denizin içine daha doğal bir ortama yapılmaz ki?
Neden sahilimizde o kocaman kütlesiyle denizin önünü kapatırız.
Sahil bandında, muhtelif yerlere kondurulan cafeler için diyecek söz bulamıyorum maalesef.
Söyleseniz de kimse dinlemiyor zaten.
Ne diyeyim?
***
Başka memleketlere nasip olmayan güzellikte sahilimiz var.
Bu memleket bizim.
Orduluların…
Maviden mahrum etmeyin insanları…
Çok fazla bir beklentimiz yok aslında.
Yapacaklarınızı yaptınız zaten.
Hiç olmazsa bundan sonrası için daha fazla düşünün.
Rahat bırakın sahilimizi.
Üç günlük dünyada, yaşarken daha fazla güzellikler görelim.
Daha rahat nefes alalım.
Denizin kokusunu içimize çekelim.
Maviden mahrum etmeyin insanları.
Denize, sahile dokunmayın artık…