HÜSEYİN DENİZ

DİN’DEN BİHABERİ OLMAYAN DİN-DAR KAFALILAR

24 Nisan 2025 Perşembe Saat: 09:34

Gün geçmiyor ki,din adına dinden de bihari olmayan kişilerin halkın karşısına ekranlara veya internet sitelerine çıkıp yüce İslam’ın adını kullanarak kendi heva ve hevesine uygun bir şeyler demesinler...

Gerçekten bu saygısızca hareket İslam adına çok yazık değilmidir?

Bir yakınımızın cenazesi dolasıyla Kayseri’ye gitmiştim.

Akşam olunca cenaze ve taziye için cenaze evine gelenler oldu bizlerde oraya gelenlerle birlikte cenaze için Kur’an-ı Kerim tilaveti yaptım daha sonra oradakilerden şahsıma yönelik bir soru yönetildi

"Hocam, bizim oraya sohbet için bir hoca gelmişti ve bizlere ettiği sohbetlerimde şöyle demişti 'İkinci kere Kur'an hatmi yapmazsanız, birincisi kabul olmaz' demişti. Bende ona, ben yaşlıyım  nasıl olur ben bir hatim yaptım ikincisini şuan hemencecik okuyamam bazı rahatsızlıklarım var dedim.

Oda böyle kesinlikle olmaz dediler.

Daha neler, ne ilginç ve safsata ifadeler duyacağız bilmiyorum.  

Bende ona ve oradakilerin bu konuda daha aydınlanmaları için 

Bakara suresinin 286.ayetindeki Allah’ın bizlere olan emrini okudum.”La yukellifullahu nefsen illa vus'ahaleha ma kesebet ve aleyha mektesebet…” “Allah hiç kimseye taşıyabileceğinden daha fazlasını yüklemez. Kişinin yaptığı her iyilik kendi yararına, her kötülük de kendi zararınadır.”

Kaldı ki Kur’an ‘ ın okunması yani tilaveti Allah’la konuşmaktır ibadettir ve Resulullah da bir hadislerin şöyle buyurmaktadır: Peygamberimiz (sas) efendimiz

"Kim Kur’ân-ı Kerîm’den bir harf okursa, onun için bir iyilik sevabı vardır. Her bir iyiliğin karşılığı da on sevaptır. Ben, elif lâm mîm bir harftir demiyorum; bilâkis elif bir harftir, lâm bir harftir, mîm de bir harftir.” (Tirmizî, Fezâilü’l-Kur’ân birde bu hadisini şerifini aktardım ve endişeye mahal olmaması yönünde telkinlerde bulundum. 

    Eğer bu kişi,din adına fetva veren ilim ve bilimden yoksun kişi cemaati Kur'an okumaya teşvik amacıyla bunu söylediyse, hakikate şaşılması gerekir,bu şahsın hak yollar varken batılı seçmesi cehaletten başka bir şey değildir ve buda Allahın bizlere olan uyarıcı emridir

“De ki: “Hak geldi, bâtıl yok olup gitti. Zâten bâtıl mâhiyeti gereği yok olup gitmeye mahkûmdur!”(İsra.81)

İnsanoğlu pazardan patates alırken dahi seçen, marketlerde kaliteli ürün bulmak için kendinden geçen, her meşrubatın en tazesini içen yurdum insanı, söz konusu din olunca, merdiven altı üretim yapanların arkasına  düşüveriyor. Bayat, küflü, çürük, ucuz ne kadar batıl inanış varsa gönül sepetine sokuşturuveriyor... 

Kur’an-ı Kerim ‘ de Allah 49 yerde akıldan bahseder, akıl da doğruyu yanlış yanlıştan ayırmamıza gerçek ne ise onu bulmamıza sevk etmektedir.

Beşikten mezara kadar,kadın ve erkeğe ilim öğrenmek farz ayın’dır yani ibadettir.

Resulullah: “Alimin uykusu, cahilin 70 rekat ibadetinden üstündür buyurmaktadır.

Bu din bizimse, bize indirilmişse, hepimizin bu dinin emir ve yasaklarını öğrenmemiz gerekir.

Günümüzde bazı kişiler bu dini modernize modasına uyduranların süslü ve mantıksal (!) laflarına aldanıyor ve kapılıp gidiyorlar.

Yapmayın, etmeyin!..

Bırakın bu ezberci, cezbedici ve  uydurukçu insanları.

Cenabı hak Kur’an-ı Kerim ‘in bu tip insanlara karşı uyarısı şu şekildir:”Kim İslam'dan başka bir dine yönelirse, onunki kabul edilmeyecektir. O ahirette de kaybedenlerdendir.(Ali-imran 85)

Son zamanlarda Kur’an ve sünneti 

terletmek suretiyle dini kendi çıkar ve menfaat uğruna kazanç kapısı yaparak indirilen dinin dışında bir din, yani uydurulan bir din’i tesis etmeye çalışıyorlar.

Ama bunların emekleri boşunadır.

Çünkü bu dünyanın sahibi ve mal Maliki olan yüce Allah’tır. hüküm ancak Allah’a mahsustur.Kanun ve kural koyucu o’dur.

Ondan başka her şey batıldır.

Rasûlullah efendimizin veda hutbesinde bize emanet bıraktığı kitap ve sünnet bizim yolumuzu aydınlatan ay ve güneş.

Hakîki İslâm âlimleri ise her biri bir yıldız...

Dilek balonu gibi havalara yükselip yükselip sonra yere çakılması muhtemel olan, dindarlık büyüsüyle milletin samimiyetini sermaye yapan kişilerin bu caf,catlı  sözlerine kanmayın.

Azıcık zaman ayırın ve dininizi  sağlam kaynaklardan öğrenin.

Vakti zamanında, Hindistan'da yaşayan Guru Nanak, İslâm'la Budizm'den bir şeyler alıyor ve ortaya karışık Sihizm'i icat ediyor. Bayağı da bir müntesibi var. Hindistan'daki dört büyük dinden biri.

Bu insanoğlu her şeyi yapar, peşine de bir sürü adam takar.

Yarın çıkıp "ben peygamber kadınım" desem, inanan bir dolu insan çıkar.  Korkarım, beni bile inandırırlar...

Hakiki imanın, elde tutulan kor gibi olduğu dönemleri yaşıyoruz. 

Rabbim, nefsimize ve şeytana uydurmasın. 

Tevatür yoluyla bize kadar gelen yüce dinimizi yine aynı yolla kıyamete kadar daim etsin. Ona yapıştırılan tüm necis şeyleri bertaraf etsin. Huzur ve esenliğini, sade güzelliğini başımızdan eksik etmesin...