EMEKLİLER HASTA OLMAYIN!

Kayınpeder maalesef emekli.

Aldığı maaşıyla ay sonunu getiriyor.

Her Ordulu gibi bir ayağı köyde.

Az bir şey fındığı var çok şükür.

Köyün varsa işin bitmez.

Sırt üstü uzanmak hayalden öte bir şey.

Hele sebze meyve fiyatı almış başını gitmişse…

Köy evinin hemen yanı başında küçük bir alan ekip dikmesen ne yer, içersin?

Havalar güzel gidiyorken tarla bellenip, fasulye sırıkları dikilmeli toprağa.

O da ilerlemiş yaşına rağmen aldı beli eline, girdi tarlaya.

Kan ter içerisinde. Üstelik yaş 80’i çoktan geçmiş.

Hava sıcak, göğsü körük gibi inip kalkıyor.

Mola verdi, nefes aldı.

Telefonu kaptı, mesaj gelmiş.

Okuduğunda yazanlar yüzünü gülümsetti.

Banka promosyonu yatmış hesabına.

Tam 10 bin TL.

Kesintisinden sonra elinde 7 bin TL kadar kalıyor.

Allah bin bereket versin. Bir yaraya mehlem olacak nihayetine.

***

Akşamına beni aradı.

Sol dizi şişmiş. Yürüyemiyor. Adım atması mümkün değil.

Devlet hastanesine gitsek, perişanlık olacak.

Sıra bekleyeceğiz uzun uzun.

Dar koridorlarda, tıklım tıkış, balık istifi üst üste.

Doğru özel hastaneye düştü yolumuz.

Kapıdan girer girmez, önce muayene parası,

Ardından emar parası,

Derken film içinde cüzdanı açtık.

İlaçları aldık en sonra…

Bir baktık ki; promosyondan hiçbir şey kalmamış cebinde.

***

Yaşı 80.

Kim bilir neler gördü yaşadı.

Lakin bir şeyin farkında olması, dizindeki acıdan daha fazla canını acıtıyor belli.

Paran yoksa perişansın.

Paran yoksa ölmek olası.

Paran yoksa gereksiz adamsın bu memlekette.

Diz ağrısı geçecek inşallah.

İğne, ilaç, jel bir kaç gün sonra etkisini gösterir nasıl olsa.

Bundan sonrası için asıl sorun belli aslında.

Hep böyle mi olacak?

Emekli bıçak sırtında mı yaşayacak günlerini?

Emekliler sakın hasta olmasın.

Hatta laf aramızda, mümkünse hiç ölmesin…