Erol KARAER

BİROL ÖZTÜRK yazdı...

8 Nisan 2024 Pazartesi Saat: 10:10

1997 yılı yazı… Üniversiteyi bitirmiş, diplomayı almış ve memleketin yolunu tutmuştum…

İki koca valiz ve bir sırt çantasına sığmıştı tüm yüküm. Valizlerde kitaplarım, sırt çantamda üst baş… Ayışığı Parkı önü ve ayrıntıda Orduspor alt yapının ford minibüsü…

Orduspor’un efsane olduğu zamanlara öykünüyorduk yine ve “ bir gün mutlaka” diye umudumuz hep vardı. 1990’lar ülkenin zor günleriydi; gerçi ne zaman kolay oldu ki! “Mıdı’nın Yeri” , “Ayışığı Düğün Salonu” , “Kumsal Cafe” , “Gülistan” , “İskele Bahçe” , “Atatürk Parkı” ve daha niceleri dimdik ayaktaydı.

Ordu, yine çok güzeldi be, her dönem şiir gibiydi. Zaman, su gibi aktı, tütün gibi tükendi. Artık yılları ardımızda bıraktık ve saçımıza, sakalımıza aklar düştü…

Bir zamanlar biz de bu kentin sokaklarının delikanlısıydık...

Bu dünya bir pencere Her gelen bakıp geçti