CUMHURBAŞKANIMIZA TEKLİFİMDİR!

Türkiye genelinde tarım ve hayvancılık alanlarında çalışmaya ve çalıştırmaya insan bulamıyoruz. Çünkü yaşlı nüfusun köylerde ikamet etmesi ve yüzdeye vurduğumuzda ise bu nüfusun yaklaşık yüzde 70’nin de elden ayaktan düşmesi nedeniyle tarım arazilerinde ve ahıllarda çalışacak beden gücü bulamıyoruz.

Özellikle son aylarda artık kırmızı ve beyaz ete artık vitrinlerden bakar olduk. Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı il müdürlükleri hibe kapsamında dahi olsa besicilik yapmak adına dağıtmak istediği hayvanları köylerde verecek insan dahi bulamıyorlar.

Durum bu kadar ciddi ve vahim!

Tarım arazileri de sahipsiz ve başıboş. Toprağı işlemeye insan neredeyse kalmadı. O yüzden acil önlem ve yeni tedbirlerin alınması artık kaçınılmaz olmuştur.

Sayın Cumhurbaşkanım, ben naçizane derim ki! Tarım ve Orman Bakanlığına bir talimat vererek 81 ilin tamamında bu bakanlığa bağlı bir “HAYVAN ÇİFTLİĞİ” kuralım. Ve buranın işletmesini de Tarım ve Orman İl Müdürlüklerine yaptıralım.

Bunun yanı sıra 81 ilin tamamına Et ve Süt Kurumları kuralım. Buna da Yerel Yönetimleri dahil edelim. Böylece etimizi, sütümüzü, yumurtamızı ve tavuğumuzu kendimiz yetiştirelim. Kendi üretimimizi kendimiz yapalım. Ziraat Odalarını da boş bırakmayalım.

Ordu’da geçmiş yıllarda özellikle yumurtacılık alanında benzer çalışmaları Ziraat Odası yüklenmişti. Şimdi ne aşamada bilmiyoruz. Burası çok önemli! Ordu Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Hilmi Güler’in özellikle tarım alanında mükemmel çalışmaları oldu.

81 ile örnek çalışmalara imza atan Sayın Güler’i hayata geçirdiği projelerden dolayı da Ordu halkı takdir ederek minnet ve şükranlarını sunmaya da devam ediyorlar.

Geldiğimiz noktada ülke genelinde et, süt, yumurta ve tavuk fiyatları aldı başını gidiyor. Vatandaş bu dört kaleme ne yazık ki hasret kaldı. Tarım İl Müdürlükleri pek ala bu işin üstesinden gelebilirler.

Sayın Cumhurbaşkanım, gelin Tarım İl Müdürlükleri, Belediyeler ve Ziraat Odaları ile birliktelik sağlayarak şu, “HAYVAN ÇİFTLİĞİ” Projesini bir an önce hayata geçirelim.

Ha ne dersiniz!?