27 Aralık 2023 Çarşamba Saat: 09:56
Benden tavsiye.
Eşinizle alışverişe çıkıyorsanız yapmanız gereken iki önemli durum var.
Ya başınıza gelen/gelecek olanları kabul edip suratınızda o masum gülümsemeyi asıp, hiç sesinizi çıkarmadan arkasından takip edeceksiniz.
Ya da alışverişe çıkacağınızı anladığınız anda ölü taklidi yapacaksınız. (gerekirse ölün.)
Ben genelde birincisini uyguluyorum.
Mağazaya alıveriş için girdim.
Ne alacağımız belli ancak eşiniz reyonlara bir göz atmadan geçmesi olmaz.
Bu süreçte erkek milletine düşen vazife, o süreyi olumlu değerlendirmek.
***
Mağaza içinde çalışkan bir kızımız çarpıyor gözlüme.
İletişimi oldukça iyi.
Müşteriyle birebir ilgileniyor.
Güler yüzlü, diksiyonu düzgün.
Her müşterinin tercih edeceği bir satış elemanı.
***
Kimdir, nedir merak ettim.
Tanıştık.
Nereden mezun olduğunu öğrendim, şaşkınım.
İşletme, iktisat yada satış pazarlama bitirmemiş kendisi.
Biraz üzgün, biraz kırgın asıl mesleğini söyledi bana.
Tekstil mühendisi.
Hatırı sayılır bir üniversiteden mezun.
Üstelik bölüm üçüncüsü.
***
Bir mağazada çalışıyor.
Memleketteki yüzlerce gençlerden birisi o.
Hayal kırıklığına uğramış, acı gerçeklerle yüzleşmiş birisi.
En çok kurduğu cümleler çıkmıyor aklımdan.
“Boşuna okumuşum…”
“Aileme neden bu kadar masraf yaptırdım ki…”
“Keşke okumasaydım…”
***
O Sırrıpaşa caddesinde bir mağazada çalışan birisi.
Tekstil mühendisi.
Bölüm üçüncüsü.
Genç, dinamik, üretken, çalışkan.
Amiyane tabirle zehir gibi bir genç kız.
***
Lakin şimdilerde gençler, bu tür örnekleri işaret edip,
“Okuyup da ne olacak sanki” düşüncesine kapılıp, yaygınlaşırsa,
Geleceğimizi emanet edeceğimiz o gençlerin, ülkenin halini düşünmek bile istemiyorum.