20 Ekim 2023 Cuma Saat: 09:45
*** MÂNEVİYÂTSIZ ORDU! ***
Ordu güzel de, komutana hasret!
Yılandan-çıyandan horutana hasret!
Mâneviyâtsız Ordu olur mu hiç?
Halkını Hak için tutana hasret!...
GÜZEL ORDU
Ordu güzel, âşığı çok
"Benim" deyip atarlar ok!
Fakat, en son görülür ki;
Karşılıksız seveni yok!...
*** HÂL-İ PÜR-MELÂL ***
MİNÂRESİZ PENCERELER
Besmelesiz TENCERELER!
Duyarsız-AYARSIZ HAYAT;
Daha neler, daha NELER!...
***
ŞU ORDU'NUN "EMÎN"LERİ;
HELE BİR CEVAP VERSİNLER!
YİRMİ YILDA HAK ADINA
TEK BİR ESER GÖSTERSİNLER!...
***
Kızma bana; misis, mister!
İnsan ruhtur, mânâ ister!
Allâh için yaptığınız;
Kayda değer eser göster!...
***
Eskiler eskide kaldı
Yeter, herkes murat aldı
Yeni insan, yeni bir ruh;
Şehir betondan bunaldı!
***
Velev, isimler değişse
Gönül bağı aynı fişse
Ne değişir netîcede?
Dayan yüreğin genişse!
***
Benim yıllarca gördüğüm
Ordu'da herşey kördüğüm
Hayâller kara çıkar
İbrik, bakraç; derken güğüm!
***
Kentin ipi geçmiş ele
Dereler akıyor sele
Diren direnebilirsen
Orduluya kolay gele...
***
Gelen vurdu, giden vurdu
Hep bir rant hayâli kurdu
Güzellik kimin umrunda?
İşte bakın; işte Ordu!...
***
Binâlar mantar misâli
Nefsin göklere visâli!
Zehirlemesin rûhunu
Dikkâtli ol ey ahâli!...
***
Gökdelenlerde, yüksekte;
Her ne kadar gezinsek te
Yere indirirler en son;
Topraktır yerin, gerçekte!...
***
Ah, bilse gerçeği insan;
Yaşar mı hayâtta nisyan?
Hakkı bilse büyük-küçük;
Olur mu birbirine yük?
***
Çağdaş insan uçar gider
Kendinden de kaçar gider
Ömür sermâyesini hep;
Meçhullere saçar gider...
***
Maalesef ümitsizim!
Murâdımız olmaz bizim
Gelen gideni aratır;
Yanılırsam; aha yüzüm!
***
Her seçimde yanılırız
Enâyiye konuluruz!
Gerçekleri söyleyince
Muhâlefet sanılırız!...
***
Muhâlefetimiz ranta
Silûeti bozdu çanta!
Güzel Ordu "özel" olur;
Lavanta çıkar; avanta!...
***
Avantalar sönmeyince
Lavantaya dönmeyince
Rant elinde her yer kaya;
İş kalır yine Mevlâ'ya!...
***
Avantalar durmayınca
Lâvantaya varmayınca
Bu şehre şiir uğramaz;
Kâlpler Hakça vurmayınca!...
***
Eskimişleri atalım
Yeni isimler tutalım
Onlar da beton çıkarsa;
Kaderdir dostlar; nâpalım?!
***
Olan, şehrin kaderidir
Geliri, ya gideridir
Bunca hayâl kırıklığı;
Çâresizlik eseridir!...
***
Güzel Ordu; adı belli
Boyu uzun, ince belli
Ruhsuz bestekârları;
Oynatırlar çifte telli!...
***
Güzel Ordu'm, bitmez derdim
Ben sana gönlümü verdim
Hep keder, düş kırıklığı;
Ne umdum, nelere erdim?!...
***
Niye şehrin büyükleri;
Küçüklere kulak vermez?
Seçimler geçtikten sonra;
Doğru dürüst yüz göstermez?
***
Yerli siyâsetçilerden;
Artık sıdkım sıyrılmıştır!
Sandıklarda berâberiz;
Sonrasında ayrılmıştır!...
*TAŞ ORDU*
Başkansınız, BAŞTASINIZ
Ermiş, kâmil yaştasınız!
Ordu'nun hiç mi rûhu yok?
Hep betonda, taştasınız!...
*GÖRENEK*
Câmisiz semtler, siteler
Seküler ufku niteler
Neylesin, görmemişlere;
Dersler, Üniversiteler?!...
***
Ah, Ordu'nun dereleri
Dolaşır tâ nereleri!
Ufku yok plâna, hiç;
Koymayın pencereleri!...
***YENİ ORDU!...***
NE ESKİSİ, NE YENİSİ;
"GÜLER"Dİ EN MEDENÎSİ!
HEPSİ DE YANILTTI BİZİ;
YOK MU (H)AK DÂVÂ DELİSİ?
*RANDEVULAR, RANT-EVULAR!*
Evet dostlar; duygu ve düşünceler böyle. Maalesef en ümitlendiğiniz noktada bile zar-zor aldığınız bir randevuda siz usûlen ağırlanır ve dinlenir gibi oluyorsunuz; ancak gerçekte asıl ağırlananlar hep yakın plânda ve kulaklar gerçekte orada ve hep onların dediği oluyor.
Rant değil mutlakâ ama, imkânı olanların projeleri hep ön plânda ve hiç olmayacak yerde, nüfusa lâzım meydanlar beton yığınlarıyla dolduruluyor. Onların hatırı herşeyin önüne geçiyor. Görüntü bu.
*TAHKİR DE CABASI!*
Hattâ, bu ve benzeri konularda fikrini söyleyenler de tahkir edilmeye çalışılıyor.
*SON İKİ MEYDAN: TEK BİR GERÇEK!*
İşte Şehrin son iki teneffüs imkânı stad ve otogar meydanları betona boğuluyor. Halkın istek ve ihtiyaçları kimin umurunda?
Binâ yapmak isteyenlerin hatırı tüm taleplerin önüne geçiyor. Söylemek istediğimiz bu.
*HANİ YENİ PAZAR? HEM DE İHTİYÂÇKEN!*
Cumartesi pazarı gitti, orada bir ihtiyaç oluşmadı mı? Hattâ merkez sebze pazarını da karşılayacak, tam ortada OTOGAR meydanının olduğu yer olamaz mıydı?
*TAKDİR SİZE, TEKDİR BİZE!*
Takdir sizlerin. Ben şehir uzmanı değilim; ama akıl var, mantık var, göz var.
Belki fazla ukalâlık ettik; kusura bakmayın. Şâirlik var ya, biraz duygusalız.
*DERDİMİZ ŞİİR GİBİ ŞEHİR!*
Güzel Şehrimizi seviyor, dertleniyoruz; mâzur görün.
Affınıza sığınıyor, Konya'dan cümleye sevgiler-saygılar sunuyoruz wes'selâm...