25 Ağustos 2023 Cuma Saat: 09:25
Bugün geçmişten ve günümüzden birer örnekle, halk-ahlâk, millet-memleket, uydu ya da lider ülke, izzet-şeref mefhumları etrâfında dolaşarak geleceğin hikâyesine katkıda bulunmaya çalışacağız; buyrun:
*PÂYİTAHT EDİRNE'YKEN...*
"Sene 1420... Henüz İstanbul fethedilmemiş ve başşehir Edirnedir... Osmanlı ordusu yeni seferler için yeni yeni ordular kurmakta... Ve Kırcaali'nin Kızılağaç köyünden de 7 genç askere çağrılmıştır... Ancak bu 7 genç nişanlıdır... ve o dönem yasa gereği askerlik de 7 senedir...
*YEDİ GENÇ KIZ ÇÂRESİZ...*
7 genç kız çaresiz nişanlılarını askere uğurlarlar ve bu 7 senenin Her gününü dua ile geçirirler....
*HİÇBİRİSİ DÖNMEMİŞ!*
Fakat bekleyen genç kızların hiçbirisinin nişanlısı dönmemiştir, dönmeyecektir de...
*YEDİ KIZ, AYNI RÜYÂ*
Ve bir gece 7 genç kız aynı rüyayı görürler... nişanlılarını beklerken yaptıkları çeyizlerini onlara Hayır yolunda harcamaları söylenmiştir...
*YEDİ KIZ; AYNI HÜLYÂ!*
Gördükleri rüyalarını babalarını anlatırlar... Çevre ahali durumu bildiği için altın para vererek katkı sağlamak isteseler de kızlar bu duruma karşı çıkar, kabul etmezler...
*KÖY KÖY TELLÂLLAR ÇIKAR*
Yapacakları hayır sadece kendilerine ait olmalıdır ve köy köy tellal çıkar... ve sonucunu alırlar Bir köyden 4 Usta bu hayırlı işe Talip olur ve şart koşar... köyün yukarısındaki Meşe ağaçlarından bir cami yapılacaktır... ustaların şartı kabul edilir...
*YEDİ GÜN, YEDİ GECE...*
köylüler köyün yukarısındaki ormanlıktan meşe ağaçlarını Köy meydanına taşırlar...
Ve ustalar yedi gün yedi gece gibi bir zamanda tek bir çivi kullanmadan " yedi kızlar Camisi'ni" inşa ederler...1428...
(Gâlip AKIN)
*ÖZELLİKTEN GÜZELLİK'E*
Bizde, akla-hayâle gelmedik güzellik hikâyeleri bitmez. Bizi güzel yapan ve medeniyet, merhamet, vicdan, insâniyet, hattâ adâlet deyince parmakla gösterten de bu özellik zâten. İşte günümüzden de bir hikâye:
*HİÇ SES ÇIKMAMIŞ!*
Rahmetli Doğan Cüceloğlu bir seminerinde yere bir parça ekmek koymuş ve "Bu ekmeğe basabilecek birisi var mı?" diye sormuş salondakilere. Hiç ses çıkmamış tabii.
*100 DOLAR; HATTÂ 5000!*
Hoca, "Sahneye gelip bu ekmek parçasına basana 100 dolar vereceğim" diye devam etmiş.
Salondan yine çıt yok...
Fiyatı artırarak 5000 dolara kadar getirmiş.
*İSTERSEN 500 BİN VER!*
Bu sırada salonda bulunanlardan birisi, "Hocam, istersen 500 bin dolar ver, yine bize o ekmeği çiğnetemezsin, boşuna uğraşma!" demiş.
*İŞTE, DEĞER BUDUR!*
Doğan Hocam da, "İşte değerler eğitimi budur" diye noktayı koymuş...
Para vererek ekmek çiğnetebileceğiniz insan sayısı yok denecek kadar azken,
*AMMA VE-LÂKİN?!...*
bedavaya yalan söyleyen, dedikodu yapan, rüşvet alan insanların bu kadar çok olması biraz garip değil mi?
(Yüksel ALTUN)
*ALTTA ÇÖKÜŞ, ÜSTTE DEPREM!*
Bu gün toprak olarak küçüldüğümüz gibi ahlâken de çöktük, her gün de daha bir savrulmalar yaşamaktayız sanki. Tek beklentimiz; toplum çılgınlıkta son raddeye gelip duvara çarptıktan sonra geriye dönüşün olması.
*BANKALARIN İÇİ, SANDIKLARIN DIŞI*
Tıpkı, bankaların içi boşalıp milletin paraları iç edilince, milletin istemeyenlerinin de "kerhen" de olsa mânevî tarafı önceleyen oluşumlara ilgi duyup sonra da artık bulduk moduna girip bırakmaması gibi.
*MAZBUT MİLLET, LİDER ÜLKE*
Çünkü, bizi biz yapan özellikler ve de lider ülke yapan, halklar, milletler ve de devletler, medeniyetler arasında şerefli bir yere getiren o. Nitekim; Yüce Mevlâ'mız bize bunu nasıl bildiriyor; bakınız:
*BÜTÜN ŞAN VE ŞEREFİNİZ...*
"Andolsun, size öyle bir Kitap indirdik ki, bütün şan ve şerefiniz ondadır. Hâlâ akıllanmayacak mısınız?!” (el-Enbiyâ, 10)]
*ŞEREF MUKTEZÂSINDA...*
Cenâb-ı Hak, yüce kitabımız Kurʼân-ı Kerîmʼi lâyıkıyla idrâk edip muktezâsınca yaşayabilmeyi, kıyâmet günü de onun güzel şâhitliğine ve şefaatine erebilmeyi, cümlemize nasip ve müyesser eylesin.
*YENİDEN KUR'AN, YENİDEN İZZET*
Şu fânî âlemde, Kur’ân neslinin devamına medâr olacak hayırlı hizmetlerde bulunabilmeye, cümlemizi muvaffak kılsın.
Vatanımızı, milletimizi ve İslâm âlemini yeniden Kur’ân ahlâkıyla azîz eylesin.
(Ayşe YALÇIN)
*MEVSİM KOLAY, İŞLER İBÂDET OLSUN*
Bu güzel duâya yürekten Âmînlerle sözü bağlıyor, hasat mevsiminiz ya da yaptığınız tüm işlerin kolay geçmesi, besmelesi, şükrü, helâliyle berâber ibâdet keyfiyetiyle bereketlenmesi niyâzıyla cümleye sevgiler-saygılar wes'selâm...