12 Temmuz 2023 Çarşamba Saat: 11:34
Sel oldu. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu Ordu’ya geldi.
İnceleme yaptı. “Mutlaka bazı radikal önlemler almamız gerektiğinin de tespitini yaptık.” Dedi.
Ardından şunu ekledi. “Özellikle merkezde bazı dere yataklarının üzerinin kapatıldığını, buralardaki akışın sağlıklı olmadığı ve geri basarak şehri su altında bıraktığını görmüş olduk.”
Kim kapatmış ki dere yataklarının üzerini?
***
Sağanak yağış kâbusumuz oldu.
Zarar gördük.
Başta Altınordu merkez olmak üzere, Fatsa’da, Perşembe’de, neredeyse tüm ilçeler.
Gülyalı ilçesinde Divani Deresi taştı. Dere yatağındaki evlerinde vatandaşlar mahsur kaldı. İş makineleriyle kurtarıldılar.
Ah Fatsa.
Ah güzel Ordu’m. Çok direndi ama başaramadı. Bülbül Deresi'nde yağışlar sonrası su debisi yükseldi.
Dere taştı. Sular mahallelerin cadde ve sokaklarını işgal etti. Özellikle zemin katlardaki evleri, dükkânları su bastı. Sırrıpaşa caddesindeki görüntüler felaketti. Paçasını sıvamış, elinde çekçek dükkânını temizliyordu vatandaş.
Şehir içi, şehirlerarası ulaşım aksadı. Karadeniz-Akdeniz yolunun Ordu etabında sağanak nedeniyle iki noktada heyelan meydana geldi.
Ev ve ahırlar hasar gördü. 351 iş yeri, 32 konut, 35 araç etkilendi. Çok şükür can kaybı yok.
***
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu dedi ki; “Mutlaka bazı radikal önlemler almamız gerektiğinin de tespitini yaptık.”
Bu zaman kadar neden almadınız diye sormazlar mı adama? Bu şehir nasıl bu hale geldi?
Neden bu kadar etkilendik?
Bu felaketin sorumlusu şimdiki yönetime yüklemek haksızlık olur. Bu felaket çok öncelerden beri koşa koşa, gözümüzün içine baka baka geldi.
Kimler yönetti bu şehri? Onların hiç mi payı yok?
Bakan, dere yataklarının üstünün kapatılmış olduğunu söyledi. Şaşırdık mı?
Hayır. Kim? Kimler? Neden göz yumuldu bu saçmalığa?
***
Sosyal medyadan gördüm, Çakal çıkmaz mezarlığı bile sular altındaydı.
Bu şehirde yaşarken dahi mutlu değilken, toprak altındaki ölülerimiz dahi bu zulümden payını alıyorsa, bırakın o koltuklara talip olmayı.
Bu şehir yaralarını sarsın, nefes alsın, yaşasın artık…